menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

İktidar olup muktedir olamama ızdırabı

4 7
27.07.2024

PROF. DR. İZZETTİN ÖNDER* – Vaktin bir zamanında, yanılmıyorsam Erzurum’a bir mezbahaya başkan atanıyor. Artık şaka mı, yoksa gerçek mi bilinmez, müdüre ilk gün kurumun geleneği olarak, bir koç kesmesi gerektiği hatırlatılır. Fakat müdür yönetici idi, kasap değildi. Ne var ki itibardan tasarruf olamayacağı geleneğinden geliyor olmalı ki at binemese de koç kesebileceği gafletiyle hayvanı kesmeye yeltenmiş. Doğa, galiba hayvanları insanlardan daha basiretli ve öngörülü oluşturmuş olacak ki müdürün tam olarak kesemediği hayvan bağlarını kopartmış ve etrafa korku salarak, müdüre saldırmış. Tabii, duruma hakim olunmuş, fakat bu durumdan Kantvari şöyle bir ahlak öğretisi oluşturulmuş: Başaramayacağınız işlere girişmeyin, yolun sonunda tahmin edemeyeceğiniz risklerle karşı karşıya kalabilirsiniz.

Bu öğretinin ışığı altında siyaset alanına yönelirsek, şöyle bir manzara ile karşı karşıya geliyoruz. Nasıl kazanıldığı kuşkulu son başkanlık, özelikle de çok açık farkla yerel iktidarların el değiştirdiği son yerel seçimlerden sonra alan kaybettiğini ve duruma muktedir olamadığını, çok şükür, artık anlayarak büyük panik yaşayan iktidar partisi, altından kayan zemini tahkim etmek için bazı yapay çarelere başvurmaya başladı. Bunlar arasında, normalleşme sinyalleri, bazı emekçi direnişlerinde polis şeflerinin adeta göz yaşartıcı olası olumlu davranışlar sergilemesi vs. gibi geçmişteki sert ve habis uygulamalara ters bazı aldatıcı gelişmeler bulunmaktadır. 22 yıllık deneyimimizden sonra, artık defalarca aldatılabilecek kadar aptal olmadığımızdan umarım son numaraları yutmayız. Ne var ki öğrenilmiş cehalette her şey mümkün olduğu için son perdeyi de kuşkulu izlemekteyiz.

Son sahnenin ve bu bağlamda iktidarın göz boyayıcı numaralarının bir bütünsellik içinde verilmesi daha uygun olabilirdi, fakat böylesi bütünsel anlatımda detayların kaybolacağı endişesiyle, şu yeri göğü inleten köpek meselesini, salt görüntüsüyle değil, bütünsel anlamı ile ele almak istiyorum.

İktidar partisinin her eyleminde “bitaraf” kesimi tahkim ve karşıtları “bertaraf” etme mantığı hakimdir. Yargıda, akademide, medyada, hemen hemen toplumun tüm kesimlerinde başat olan bu durumun yaratılmasına yönelik işlemler de bu mantıkla kurgulanır. Örneğin, kamu kuruluşlarıma atamalarda sınav başarısı ve/veya objektif referans değil, mülakat devrededir. 22 yıllık baskılı uygulama ile tüm iliklerimize işlemiş olan bu uygunsuz, usulsüz hatta hukuksuz........

© Açık Gazete


Get it on Google Play