menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Doğadan Kopan İnsan ve Zehirle Kurulan Yeni Dünya

17 1
21.11.2025

Alüminyum fosfat bir aileyi ortadan kaldırdı… İnsan, kendi dışında canlıların aynı ortamda yaşamasını kendisine tehdit olarak görmüş ve onları yok etmek için her türlü aracı, silahı ve zehri geliştirmiştir.

İnsan, kendisini doğadan koparırken, doğada var olanların kendi yaşam alanında bulunmasını bir biyolojik silah gibi algılıyor; onlara karşı düşmanca bir hukuk, daha doğrusu hukuksuzluk, işletiyor: “Olanı imha et, bir daha bulunmasın” diyerek bir tür soykırıma girişiyor.

Doğadan kopuş yalnızca fiziki değil; insanın kendisini bütün canlılardan üstün gören zihinsel bir evrilişidir. Bu zihinsel kopuş, sonraki tüm şiddetin temelini oluşturur.

İnsanların böcekler, fareler, akreplerle savaşı yeni değildir. Orta Çağ’ın büyük salgınlarının hayvanlardan bulaştığına inanılan dönemlerinde, vebalılar için adalar oluşturulmuş; toplumdan dışlanan bu insanlar için ayrı mezarlıklar yapılmıştır. Ölüme terk edilen bu kitleler, savaş zamanlarında karşı tarafın kale surlarını aşmak için bile kullanılmış; su kaynaklarına atılarak vebanın korunaklı şehir içine yayılması amaçlanmıştır.

Böcekler ve hastalıklar hem korku hem de savaş aracı olarak kullanıla gelmiştir.

Tarih boyunca korku, çoğu zaman bilginin yerine geçti; hastalıkların kaynağı anlaşılmadıkça her canlı potansiyel düşman sayıldı.

Bugün laboratuvarlarda biyolojik silah çeşitliliği artmakta; barış zamanında bile bu silahların toplum içinde ne kadar sürede, ne kadar alanı etkilediği üzerine testler yapılmaktadır. Bir anda, hiç bağlantısı olmayan bir coğrafyada ölümler artabiliyor. Ölümlerin Allah’tan geldiğine inananlar için tek çare dua etmek gibi görünürken, bu ölümleri silah olarak kullananlar için her ölüm bir veri, bir ölçüm, bir........

© Açık Gazete