Aslolan mayayı geleceğe taşıyabilmek…
Nazım’ın “Hoş Geldin Bebek” şiirinde yazdığı yolumuzu bekleyen musibetlere; siyasi yozlaşma, yalan, riyakarlık, adam kayırma, rüşvet, iltimas, ayırımcılık, ırkçılık, nefret suçu, iklim krizi, doğa katliamı, çocuk tacizi, kadına şiddet, emek sömürüsü velhasıl salgını da ekleyebiliriz. Bu sözler moralinizi bozuyor olabilir. “Bozulmasın” derim. Niye mi? Çünkü işin sırrı yoğurdun yapılışında saklı.
***
Hayat bu işte. Diyelim ki sevmediğiniz bir oyunda seyirci konumununa düştünüz. Sahnede psikolojiden, sosyolojiden, tarihten, doğadan, sanattan ve bilimden yana bir şey yok. Dogmatik, fanatik ve metafizik bir oyunun replikleri beceriksizce tekrarlayan oyuncuları izliyorsunuz. Uslu uslu oturduğunuz size seçilen seyirci koltuğunda ya alkışlamak ya da sessiz kalıp katlanmak hakkınız var…
William Shakespeare 16’ncı yüzyılda bu yaman çelişkiyi ne güzel anlatmış:
“Olmak ya da olmamak, işte bütün mesele bu! / Düşüncemizin katlanması mı güzel /........
© Açık Gazete
