Yanılan adam
Denizler ve göller bugün bildiğimiz üzere Ay ve Güneşin ‘çekim kuvveti’ vesilesiyle yükselip alçalırlar. Ama eskiler bizim kadar her şeyi bilmiyordu ve bu nedenle buna çeşitli açıklamalar getirmişlerdi. Ama bunlardan belki de en ilginç olanı, ‘bilim şehidi’ olarak anılmaktan kıl payı kurtularak Toskana’daki evinde eceliyle vefat eden Galileo Galilei’ninkidir. Zira kendisi gelgitin ‘dünyanın Güneş çevresindeki hareketinden’ kaynaklandığına inanıyordu.
Galile’nin Engizisyon önünde ifadeye çağırılması, sonunda fikirlerini ‘geri alması’ ve dünyanın kâinatın merkezinde olduğuna dayanan, Kutsal Metinle çelişmeyen ve Batlamyus ve Aristo’nun kadim metinlerinde de iddia edilen hâkim paradigmaya karşı geldiği için tövbe etmesi bilinen bir olaydır. Onun “Eppur si muove” (Yine de dönüyor) dediği ise, sonraki nesiller tarafından isnat edilmiş anakronik bir yakıştırmadır.
Galile, 1610’larda fikirlerini ortaya çıkarmaya başladığı andan beri bunların kilisenin hoşuna gitmeyebileceğini biliyordu. Ama kiliseden daha acımasız olan, Avrupa ilim camiasına hâkim olan Aristocu felsefeydi ve çoğu mensubunun bu hâkim paradigmaya sıkı sıkıya bağlı olduğu ‘akademi’, ancak felsefi (bugün bilimsel diyoruz) yoldan çürütmeye muvaffak olamadıktan sonra Galile’yi kutsal otoriteye şikâyet etmişti. Galile ilk zamanlardan beri, dünyanın hareket ettiği fikrini matematik ve gözlemle kati şekilde ispat edene dek, bu fikri müdafaa etmemeye, onun yerine ‘böyle bir........
© ABC Gazetesi
