Ned Ludd, yapay zeka vs.
'' Kıyamet çok yakında ya da birisi kıyameti tetikleyecek siparişi şimdiden vermiş olabilir''! Bu sözler öncü yapay zeka platformlarından, DeepMind'ı bir grup arkadaşı ile 2010 yılında kuran Mustafa Süleyman'a ait. O ve arkadaşları, bundan on beş yıl önce, insan türünü eşsiz kılan şey olan ''zekanın'' bir kopyasını yaratmak için yola çıkmışlar. Kafalarında, insan gibi düşünen, planlayan, hayal kuran, sempati ve empati geliştirebilen, tüm zihinsel becerileri taklit edebilen ve tabii ki de tüm bu yetenekleri geride bırakan bir sistemi geliştirmek vardı. O zamanlar bir fantezi sayılabilirdi ama artık ete kemiğe büründü bu proje. Artık yapay zeka yüzleri tanıyabiliyor, her dilden tercüme yapabiliyor, otomobil kullanabiliyor, harika besteler yapabiliyor ve roman kaleme alabiliyor. Üstelik gerekli donanımlar eklendiğinde, yazdıkları romanı senaryolaştırıp artırılmış gerçeklik ortamlarında dizi ya da sinema filmi haline getirebiliyor!
İşin buralara gelebileceği zaten öngörülüyordu. Ancak daha çok, yapay zekanın insanlığa kazandıracağı faydalar üzerinde duruluyordu. Yapay zeka küresel iklim değişiklikleri ile baş edilebilir ya da yaşlanan dünya nüfusu için işgücüne olağanüstü katkılar sağlayabilirdi! Ama hiç kuşkusuz, bu konuda çalışanların en büyük motivasyonu, tüm insanların ve şirketlerin kullanımı ile kendi kişisel servetlerine milyarlarca doların akma ihtimali idi.
Ancak gelinen nokta,halihazırda, yapay zekanın bilişsel yetenekler referansında insanı ne zaman........
© 9 Eylül Gazetesi
