Küresel ısınmanın sorumlusu inekler mi?
Küresel ısınma ve iklim değişikliği gezegenimiz dünyanın başındaki iki büyük bela. Artık tüm ülkeler, harekete geçilmediği takdirde gelecekte bizi bekleyen büyük tehlikelerin farkında. Farkında ama dünyayı arka kapıdan yöneten dev şirketler gerekli adımların, yaptırımların ve değişikliklerin yapılmasını frenliyor.
Paris Anlaşması başta olmak üzere küresel çapta ülkelerin elini taşın altına koyması için farklı anlaşma ve girişimler olsa da henüz anlamlı etki yaratacak seviyede bir adım atılamadı.
Mesela fosil yakıtları yıllar önce terk etmemiz gerekiyordu. Ama maalesef fosil yakıtlardan çıkış henüz mümkün görünmüyor!
İklim değişikliği ve küresel ısınmanın baş sorumlusu şüphesiz ki, insan. Ama faturayı tam olarak kime keseceğiz?
Mesela son dönemde ineklerin çıkardığı gazın küresel ısınmaya etkisi sık sık gündeme geliyor. Tarım ve hayvancılık sektörü sera gazı yükünde belli bir etkiye sahip. Bunu yadsıyamayız. Ama genele bakıldığında ve fosil yakıtlarla karşılaştırıldığında ineklerin payı hayli küçük.
Küresel araştırmalar ve tahminler gıda üretimindeki tüm unsurların küresel emisyonların %’ini oluşturduğunu; ancak toplamda fosil yakıt kaynaklı CO₂ ile kıyaslanamayacağını gösteriyor. Yani, enerji üretimi, sanayi ve ulaşım dünyadaki karbondioksit bazında en büyük paya sahip.
Hemen basitçe hatırlayalım. Bildiğiniz üzere, CO₂ yani karbondioksit bugün günlük yaşamımızda olumsuz etkilerini gördüğümüz küresel ısınma ve iklim değişikliğinin en önemli unsuru. Yıkıcı seller, görülmemiş büyüklükte kasırgalar, mega yangınlar, aşırı kuraklıklar vb. doğal afetlerin daha sık ve daha şiddetli yaşanmasının nedeni de işte bu.
Karbondioksit bir sera gazı. Sera gazları atmosferde toplanıp bir tabaka gibi davranarak güneşin ısısını tutuyor. Hiç sera gazı olmasa, Dünya’da ortalama sıcaklık -18°C civarında olurdu. Aslında sera gazları bu anlamda hayati önemde.
Ama atalarımız ne demiş; her şeyin fazlası zarar.
Sanayi devriminden sonra atmosferdeki CO₂ oranı kademeli olarak artmaya başladı. Son verilere göre 2025 itibarıyla CO₂ oranı en az 3 milyon yıldır görülmeyen bir seviye olan 425 ppm’yi geçti.
Bu ne demek? Artık çok daha fazla ısı atmosferde hapsoluyor demek. Bu da dünyanın ortalama sıcaklığını yükselterek hem küresel ısınmaya yol açıyor hem de iklim sistemini dengesizleştirerek krize neden oluyor.
Fosil........





















Toi Staff
Gideon Levy
Tarik Cyril Amar
Stefano Lusa
Mort Laitner
Sabine Sterk
Robert Sarner
Andrew Silow-Carroll
Constantin Von Hoffmeister
Ellen Ginsberg Simon
Mark Travers Ph.d