menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Cumhuriyet savcılıkları reformu

12 0
09.09.2025

Ana muhalefet Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) genel başkanı Özgür Özel, “oturduğu lojman”, “Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a doğrudan rapor ettiği iddiası” da dahil yürütme ile ilişkileri ve açıp yürüttüğü yolsuzluk soruşturmalarında aldığı karar ve yaptığı işlemlerden dolayı İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı’nı şiddetle eleştiriyor, ancak savcılık kurumunu kapsamlı bir reformdan geçirmek gerektiğini söylemiyor.

Oysa, bundan on beş yıl önce savcılık soruşturmaları bahanesiyle kozmik odaya girilip yüksek devlet sırlarına erişilmiş, 17-25 Aralık’ta soruşturmaları manidar zamanlayarak kalkışılan yargısal darbe kıl payı ile önlenmişti. 19 Mart 2025’te Ekrem İmamoğlu’nun yakalanması ile başlayan soruşturmalar ve CHP’nin Kasım 2023’teki kurultayının iptali davası etrafında sürdürülen “CHP’ne kayyum atanmalı” çığırtkanlıkları, bu kez ana muhalefete ve demokrasiye bir darbe indirmeye aday. Her iki olayda da halk, demokrasinin kör topal da olsa yürümesi için adeta siyasette yolsuzluğu sineye çekmek zorunda kalıyor. Buna karşın halk, soruşturmaların sadece muhalefete odaklanmasına ses çıkaramıyor.

Soruşturma yürüten savcıları da, tutuklama taleplerine karar veren sulh ceza hâkimlerini de, itirazların yapıldığı asliye ceza hâkimlerini de atayan Hâkimler ve Savcılar Kurulu’nun (HSK) başkanı Adalet Bakanı! HSK’nin 13 üyesinin kahir çoğunluğunu cumhurbaşkanı doğrudan ve TBMM vasıtası ile atıyor. İlaveten cumhuriyet başsavcılıkları adliyeleri fiilen yönetiyor, adalet komisyonlarının doğal üyesi olmaları sebebiyle adliyelerde fiilen nüfuza sahip olmaları, durumu daha da kötüleştiriyor.

........

© 9 Eylül Gazetesi