menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Savaş veya kaç

4 1
friday

Geçtiğimiz hafta “kronik stres” başlığı ile “9 Eylül’de” yayımlanan yazımda ülkemizin içinde bulunduğu olum- suz koşulların ülkem insanı üzerinde yarattığı etkilerden duygu durum bozukluğundan söz etmiştim.

Bu yazımda da birey sağlığı yönünden, beyin sağlığımız açısından neler yaşıyoruz onlardan söz etmek isterim.

Öncelikle ülkem insanın içinde bulunduğu durumu saptayan şu görüşü paylaşayım: “Türkiye’nin yarısı neredeyse anti-depresan kullanıyor” ifadesi uzmanlara ait (Psikofarmakoloji derneği üyesi Prof. Dr. Nazan Aydın)

Depresyon ciddi bir hastalıktır. Kadınlar erkeklere oranla neredeyse iki kat fazla risk taşır. Yine uzmanlara göre, ileride dünyada en fazla işgücü kaybı nedeni depres- yon olacaktır.

Depresyonun en önemli nedeni beyinde bulunan biyokimyasal maddelerin eksilmesidir. Bunun üstüne, psiko-sosyal etkenlerin tetiklemesi de ilave olunca (yoğun stres) sonucu gelsin depresyon.

Yoğun stres vücudumuzda birçok olumsuzluğa sebep olabiliyor, ama ben size bu yazımda yoğun ve uzun süren stresin beynimiz üzerinde meydana getirdiği sorunlardan söz edeceğim. Aslında tek bir cümle tüm bu sorunların özeti gibi; “bizi aptallaştırıyor” . Üretkenliğimiz, mutluluğumuz, çevremize ilgi giderek azalıyor, vur- dumduymaz oluyoruz kısacası.

Konsantrasyon güçlüğü, karşımızdakini anlamada güçlük,........

© 9 Eylül Gazetesi