menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Akdeniz Koruma Vakfı ve Vakıflar

7 1
23.06.2025

İzmir’li sanayici Herve Giraud’un kızı Caroline Nicole Koç’un kurucusu olduğu “Akdeniz Koruma Vakfı”nın bir haberi, medyaya gündem oldu. Vakıf, İzmir ve Türkiye kıyılarında deniz ve kıyı alanlarını koruma amaçlı çalışma yapacak. Böylesi önemli bir çalışmayı yapacak vakıf yapısını ve genel olarak vakıfların geçmişinden söz etmenin gerektiğini düşündüm.

Anadolu’da ilk vakıf Hititlerde görülür. Hitit kralı Hattusili tarafından bir taş üzerine yazdırılan ( M.Ö.1280 – 90 ) bir Hitit metni, Anadolu’da vakıf anlayışının ilk belirtilerindendir. Uygur Türklerinde de M.Ö. 12 -13 . asırda bir budist uygur tapınağı temelinde, vakfiye vesikası bir tahtaya yazılı halde doğu Türkistan da bulunmuştur.

İslamiyetin kabulü ile de birçok vakıf kurulmuştur. 13.yüzyılda Türk toplumu Anadolu’da yerleşik hayata geçince oluşan artı değer, zenginlik güçlü vakıfların kurulmasını sağlamıştır. Öncelikle dini anaçlarla kurulan vakıflar, Selçuklular ile sosyal yapıya yönelmiş Selçuklu medreseleri, birer vakıf kurumu olarak görev yapmıştır. Kervansaraylar da birer vakıf kurumu benzeri işlev görmüş, dini ayrım yapılmaksızın yolculara hizmet vermiştir.

1830 Tanzimat reformlarına kadar Osmanlıda Osmanlı zenginleri tam anlamıyla mülkiyet hakkına sahip değildir. Bu da mülkiyetin müsaderesi tehlikesini getiriyordu. Tanzimat reformları bu müsadere riskini ortadan kaldırmıştır.

Vakıf kurumu; devletin resmi bütçesine bağlı olmaksızın halkın sivil ve sosyal politika anlayışı içinde uygulamaya konulan ucu açık sosyal yardımlaşma ve dayanışma kuruluşudur.

İnsanoğlu fani olan dünya malını........

© 9 Eylül Gazetesi