menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

“Sen Diye Biri”

7 0
yesterday

Atıf Yılmaz’ın 1971’de çektiği “Günahsızlar” filminin setinde tanışmış iki isim Cüneyt Arkın ve Selim İleri. Arkın o sırada popüler jön, İleri ise ünlenmemiş bir öykücü, filmin de senaristi.

2025’in başında aramızdan ayrılan Selim İleri, 419 sayfalık son romanında Yeşilçam’ın devlerinden Cüneyt Arkın’la anılarını, bir dargın bir barışık geçen dostluğunu anlatıyor.Cüneyt Arkın ve Selim İleri’nin hikâyesi“ diyebiliriz romana.

“…Kopuk kopuk düşler arasında gidip geliyorsunuz. Sözcükleriniz kırık döküktü muhakkak ama ayırdında değildiniz.

Anı artık. Canlılığı git git solan anılar. Sonra sonra yok olacak, Cüneyt ve senin anılarınız.

Cüneyt öldü. Anıları? Bilinemez.

Epeydir, anılarla dolup taşmaya başlayalı beri 2bilinemezci’sin. Burada şimdi pusardıkça pusarıyor. Pusaran hayat görüntülerinde sözgelimi ‘Günahsızlar’, sözgelimi ‘Yaralı Kurt’, sözgelimi ‘Milyonluk Şehir’. Bir de ‘Cingöz Recai’ var ’Zeyrek Cinayeti’, sen yazmıştın. Cüneyt Arkın, Cingöz Recai olacaktı. Atıf Yılmaz için yazmıştın. Yapımcı Berker İnanoğlu. Hepsi öldüler. Peyami Safa çoktan ölmüştü.

Bu anılar da hiç yaşanmamış gibi. Boyun eğeceksin. Susup kalacaksın.

Yaşanmamış anılar vardır. Hiçbir bağlantı yokken zamandan zamana, coğrafyadan coğrafyaya sıçrar anılar(...) Anısızlık sonun başlangıcı olmalı, sonrasızlığın bir başlangıcı(...)

Öylesine, o kadar kimse kalmamış ki, bazı akşamlar -hep akşam!-ölülerle arkadaşlık ediyorum.

Şiir kitabı mıydı öyküler........

© 9 Eylül Gazetesi