menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

PKK’yla pazarlık yok ama bu 'Tesadüfler' var!..

109 3
15.09.2025

AKP ve MHP’liler, hafta sonu mesailerinde de PKK sürecinde kesinlikle bir “pazarlığın, al-verin” söz konusu olmadığını, “şehitlerimizi, ailelerini ve milletimizi üzecek hiçbir adım atılmayacağını” anlatmaya devam etti.

Örneğin Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Kürtçeye yönelik yasakların kaldırıldığı mesajını verirken, “Hukuk ne gerektiriyorsa, hukuk devletinin tüm araçlarıyla, terörsüz Türkiye'nin kalıcı olması, bu sürecin ayakta durması, nihayete ermesi ve milletimizin huzurlu bir geleceğe adım atması noktasında büyük bir çabamız var.” dedi.

AKP Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Yayman, TBMM’de kurulan komisyonun temel gündeminin terör örgütünün kendini feshetmesi ve silahların bırakılması olduğunu belirtip, “Milletimizin bilmediği hiçbir adım atılmadığını”, “gizli kapılar arkasında hiçbir pazarlık olmadığını”, “sürecin şeffaf bir biçimde ilerlediğini” söyledi.

MHP Genel Sekreteri İsmet Büyükataman da Türkiye’nin, sınırlarında bir terör devletine kesinlikle izin vermeyeceğini vurgulayıp “terörsüz Türkiye hedefinin asla bir müzakere veya teslimiyet politikası olmadığını” kaydetti.

Bir de Saray’ın hukuk politikalarını şekillendiren çekirdek kadroda yer aldığı için hemen her Pazar yazılarıyla gündem belirleyen Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanı ve Hukuk Politikaları Kurulu Başkanvekili Mehmet Uçum’un mesajları var.

Birkaç defadır, “geçiş süreci kanunu”, yani PKK’ya özgü bir kanundan söz eden Uçum, dünkü yazısında da bu önerisini tekrarlarken, evvela İmralı’daki teröristbaşının 27 Şubat’taki “fesih ve silah bırakma” çağrısıyla, “statü taleplerinden tümden vazgeçildiğini”, “tek devlet ve tek ulus yaklaşımının çağrının omurgası olduğunu”, “çağrının PKK’nın Suriye dahil bölgedeki ve Avrupa’daki tüm unsurları ve ilişkileri kapsadığını” iddia etti.

Ardından uygulanan Türkiye modeliyle, “kayıtsız, şartsız ve pazarlıksız bir geçiş sürecinin hedeflendiğini” bildirdi. Ama hemen peşinden şunları sıraladı:

“İlk aşamada PKK’yla bağlantılı aktif ve destek terör unsurlarına yönelik bazı terörle mücadele tedbirlerinin gözden geçirilmesi... Bu gözden geçirmenin, kayyum dahil yürütmenin ilgili birimlerince yapılması... Tutukluluk da dahil yargısal süreç içinde tüm tedbirler ve mevcut statülerin yargı mercilerince incelenmesi... TBMM’deki komisyonun süreçle ilgili kanunu ihtiyaçlar konusunda TBMM’ye hukuk politikası önermesi... İvedilikle çıkarılacak geçiş süreci kanununun, toplumsal ve ekonomik hayata katılım ve bütünleşme hukukunu, ceza ve infaz ile sosyal hukuk konularını kapsaması...”

Teröristbaşı, PKK ve siyasi uzantılarının değişmez istekleri malûm; Anayasa’da Kürt kimliğinin tanınması, Kürtçe’nin resmi dil olması, Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartı’ndaki çekincelerin kaldırılması...

TESEV üyesi, Yeni Anayasa Platformu kurucusu olan ve önceki açılım sürecinde “akil adamlar” heyetinde yer alan Mehmet Uçum, o vakitler “geçiş dönemi anayasasının dahi” şöyle olmasını savunmuştu:

“Vatandaşlık, ana dille yaşama, inanç ve vicdan........

© 12punto