Colani teröristbaşını Suriye’den çıkarabilir mi?!
“Büyük Kürdistan” görünümlü “Büyük İsrail” projesi ABD’nin 2003’te Irak’ı işgâl etmesiyle resmen başladı. İlk ayak “Barzanistan” kuruldu. Türkiye’deki PKK’ların da ikinci ayağı kurmak için Suriye’ye geçtiği ve İmralı’daki teröristbaşının talimatıyla YPG/PYD adı altında yapılandıkları, sonradan Türkiye’yi uyutmak için “Suriye Demokratik Güçleri - SDG” adını aldıkları cümle alemin malûmu.
Erdoğan, bu yapılanmaya “terör koridoru” diyor, bu koridoru “parçaladıklarını” anlatıyor, “Türkiye, güney sınırlarının hemen ötesinde Suriye'nin ve Irak'ın kuzeyinde bölücü örgütün bir teröristan kurmasına asla izin vermeyecektir.” diyor, teröristlerle arabuluculuk teklifinde bulunan Fransa Cumhurbaşkanı Macron’a da şu karşılığı veriyordu:
“Siz uluslararası savaş hukukunda veya siyaset biliminde ne zamandan beri devletlerin terör örgütleriyle masaya oturduğunu duydunuz. O tür devletler varsa bile Türkiye Cumhuriyeti'nin tarihinde bir devlet olarak bir terör örgütüyle aynı masaya oturmak yoktur ve bundan sonra da bizden böyle bir şeyi beklemeyin... Türkiye, teröristlerle pazarlık yapılmayacağını, yapılsa da anlamı ve neticesi olmayacağını bilecek kadar tecrübe ve dirayet sahibi bir ülkedir. Yıllardır teröristlerle kucak kucağa yaşayanlar onlarla istedikleri pazarlığı yapabilirler, ama biz bu yola asla tevessül etmeyiz.”
Ekonomik yaptırım tehditlerine ise, “Azdan az gider, çoktan çok gider” diye meydan okuyordu!..
Ancak evvela MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin İmralı’daki teröristbaşı üzerinden başlattığı açılım, ardından ABD-Fransa-İngiltere yetiştirmesi Colani’nin 12 günde Esad’ı devirmesi, akabinde de ABD-Fransa gözetiminde Colani ile SDG’nin başı Mazlum Kobani’nin masaya oturtulması bu duruşu değiştirdi.
Teröristbaşının SDG dahil tüm örgütü fesh edip silah bıraktıracağı zannına kapılındı... “YPG/PYD terör örgütü” yerine “SDG” denmeye başlandı... Mazlum Kobani ve tüm PKK’lıların Suriye’yi terk etmesi, SDG’nin de Suriye yönetimine entegre olması istendi...
Ama ne Kobani ve PKK’lılar Suriye’den ayrıldı ne de SDG “özerklik” talebinden vazgeçti.
Haliyle Ankara’da yeniden “operasyon” zilleri çalmaya başladı. Bel bağladıkları da Trump’ın yakın arkadaşı, Suriye Özel Temsilcisi ve Ankara Büyükelçisi Tom Barrack oldu.
Abdülkadir Selvi, “Türkiye’nin Suriye yönetimi ile birlikte SDG’ye kapsamlı bir askeri harekât düzenleyebileceğini” duyururken, Barrack’ın, “SDG’ye federasyon sözü vermediklerini” söylediğini iddia etti.
Hayır, Barrack bunu söylemedi; “SDG’ye........© 12punto
