50 günde göçen Suriye politikası!..
Suriye’nin yeni lideri Colani kod adlı HTŞ’nin başı Ahmet Şara ile Suriye Demokratik Güçleri görünümlü PKK/YPG/PYD’nin başı Mazlum Kobani kod Mazlum Abdi 10 Mart’ta 8 maddelik anlaşma imzaladığında iktidar medyası şu başlıkları attı:
“YPG/SDG Şam'a teslim oldu... PYD/YPG silah bıraktı... Şara Mazlum Abdi ile el sıkışıp silahların bırakılması için anlaştı... Bütünleşme yolunda 8 maddelik Şam anlaşması... Haritada tek renge doğru Suriye yeniden birleşiyor... Sıra terörsüz Ortadoğu’da”
Biz ise şu tespitleri yaptık:
“İpe un serildiği o kadar belli ki!.. Komisyonlar kurulacak, görüşecekler ve anlaşmanın yıl sonuna kadar hayata geçirilmesine çalışılacak falan. Yani SDG görünümlü PKK/YPG/PYD, en az 9 ay daha zaman kazanmış oldu.”
9 aya gerek kalmadı; Cumartesi günü “büyük Kürdistan” projesinin tüm taraflarının katılımı ile Kamışlı’da düzenlenen “Kürt ulusal konferansından” federasyon ve Kürtçe’nin resmi dil olması kararları çıktı. Yani bilumum emperyalist ülkenin “kuzey ve doğu Suriye özerk yönetimi” dediği bölgenin “batı Kürdistan” yapılması aşamasına geçildi.
O konferans ve alınan kararlar elbette sadece Suriye’yi ilgilendirmiyor. Son Şam Büyükelçimiz Ömer Onhon’un da vurguladığı gibi; “amacı Rojava ve Suriye sınırlarını aşıyor”, “toplantıda belirlenen ilkeler zamanı geldiğinde her ülkedeki süreçte ortaya konabilecek bir ‘hak talebi’ kataloğu” niteliğinde!..
Konferanstan hemen sonra kimlerin, neyi kutladığına bakalım.
Halk Cephesi (Beriya Gel) Başkanı Lahur Şeyh Cengi, SDG’nin başı Mazlum Kobani’ye hitaben yayımladığı mesajda; “Bugün yalnızca Rojava için değil, Kürdistan’ın dört parçası için de tarihi bir gündür.” dedi.
Kürdistan Yurtseverler Partisi (PWK), konferansın “batı Kürdistan halkının haklarının ve siyasi, coğrafi bir statünün elde edilmesi için temel oluşturmasını”, “federal bir statüyle Suriye devletine eşit ortak olmasının önünü açmasını” diledi.
Kürt sanatçı Ciwan Haco, Rojava’nın Suriye yönetimi nezdinde tanınmasını isteyip şunları söyledi:
“Rojava halkını ve Kürdistan’ın dört parçasındaki halkımızı tebrik ediyorum. Gerçekten çok önemli bir gelişme yaşandı... Bugün Afrin’den Haseke’ye, oradan Derik’e kadar olan bölge Kürdistan coğrafyasıdır. Burası Kürdistan’dır. Kürtler bunun öneminin farkında olmalı. Şam’a giderek Kürdistan coğrafyasını tanımlamaları gerekir.”
Ve Ankara’nın “terörsüz Türkiye” için masaya oturduğu DEM şu açıklamayı yaptı:
“Partimizden temsilcilerin de katıldığı Rojava'daki konferans, Kürtler arası birliğin sağlanması açısından tarihi bir adım........© 12punto
