'Devlet Politikası' veya 15 yıl sonra teröristbaşının isteklerinin karşılanması!..
Açılımın mimarı MHP Lideri Devlet Bahçeli bu haftaki grup konuşmasında, MHP-AKP-DEM’den üç milletvekilinin “ada”ya gitmesini tarihi bir gelişme olarak nitelendirip teröristbaşının muhatap alınmasını eleştirenlere, “cehalet, dalalet, melanet, seciyesiz, seviyesiz, düzenbaz, fitnebaz, madrabaz, siyaset cambazı, alayının ciğeri beş para etmez” gibi gayet nezih (!) ifadelerle tepki gösterdi ve “terörsüz Türkiye hedefinin en ciddi muhataplarından birisinin İmralı” olduğunu söyledi.
Bu arada Öğretmenler Günü’nü münasebetiyle şehit düşen 192 öğretmenimizi anarken, Erdoğan’ın bile hatırladığı, PKK’nın şehit ettiği Aybüke (Yalçın) ve Necmettin (Yılmaz) öğretmenlerden söz etmedi. Herhalde “kurucu önderlik” üzülmesin istedi!..
Bahçeli aynı konuşmasında; “istikbali, istiklâlimizden zerre kadar taviz vermeden planlayıp hayata geçirmemiz için tarih şuuruna çok ihtiyacımız olduğunu” vurgularken de “muhalefet zihniyetinin tarih şuuru eksikliğinden dolayı, gelişmelerin değerlendirmesini ve sağlıklı analizini yapamadığını” iddia etti.
Mademki “tarih şuuruna” dikkat çekiliyor, öyleyse önceki açılımlardaki bazı gelişmeleri, ama özellikle “devlet politikası” denilen bu sürecin gerçek aktörlerinin kimler olduğunu hatırlatalım.
2010’da İmralı ile görüşüldüğünü ilk açıklayan ve buna tepki gösteren Bahçeli’ydi. O yüzden dönemin Başbakanı Erdoğan’la aralarında “şerefsiz” tartışmaları yaşandı. Bahçeli de şu karşılığı verdi:
“Türkiye Cumhuriyeti Devleti ümüğünden tutmuş İmralı'ya koymuş, ama İmralı'daki bir zavallı, Türk hükümetini, Kandil'deki teröristi yönetebilir bir konuma, bir saygınlığa getirilmiş. Bu ne büyük edepsizliktir, bu ne büyük saygısızlıktır... 'Televizyon aç' diyorlar 'Başüstüne' diyor, 'Kurs aç' diyorlar, 'Başüstüne' diyor, 'PKK'yı siyasallaştırın', 'Başüstüne' diyor, 'Ateşkesi filan güne kadar kestim' diyor, 'İyi yaptın, başüstüne' diyor ve istediği zaman istediği kişilerle İmralı'da görüşüyor. Görüşmeyi tespit edip söyleyenlere, 'Bunları ispat edemezseniz şerefsizsiniz' diyor, ama 'Devlet bunlarla görüşüyor' diyerek 'Şerefsiz' dediği sözü geri alıp, şerefsizlik yapmaya devam ediyor.”
Evet, o vakitler Erdoğan’ın söylediği şuydu:
“İmralı ile görüşmeyi yapan hükümet değildir. İmralı ile görüşmeyi devlet yapar. Bizden önce de yapılmıştır. Bu dönemde de yapılır.”
15 yıl sonra TBMM’deki yasal dayanağı bulunmayan bir komisyon kararıyla, MHP ve DEM’in yanı sıra AKP’den bir milletvekili İmralı’ya gönderildiğine göre, devletten sonra hükümetin de teröristbaşıyla görüşmesi gerçekleşmiş olmuyor mu?
2013 yılından da bazı notlar aktaralım.
Açılımlara açık açık destek veren eski MİT Müsteşar Yardımcısı Cevat Öneş, Yeni Şafak’a verdiği röportajda şunları anlattı:
“Siyasi iktidarın Kürt sorununun çözümüyle ilgili politikalarının, doğru şekilde, görülen eksikliklerin tamamlanarak, geliştirilmekte olduğunu görüyoruz. Bu politikada çözümün bir parçasının da Öcalan olduğu hususunun bir gerçekliğin tespiti olduğuna işaret edebilirim. Öcalan’a rağmen çözüm zor, ama Öcalan’la birlikte çözüm mümkün. Ki,........© 12punto





















Toi Staff
Gideon Levy
Penny S. Tee
Sabine Sterk
John Nosta
Mark Travers Ph.d
Gilles Touboul
Daniel Orenstein