Vizyon değil, emperyalist proje!
İsmail Saymaz yazdı, mesele Türkiye'nin gündemine oturdu.
Aldığı kulis bilgisine göre Bahçeli aylar önce MHP’li milletvekilleriyle yaptığı kapalı grup toplantısında “Cumhurbaşkanının iki yardımcısı olsun; biri Kürt, diğeri Alevi” demiş.
Söylediklerinin farkında mıydı ya da ne kadar farkındaydı bilmiyoruz!
MHP'den birilerinin çıkıp, “Öyle bir cümle kullanmadı” filan diye açıklama yapmasını bekledik.
Gerçi DEM'cilerle halvet olduktan sonra gazetecilere “ben ahrazım” demişti.
Acaba, gerçekten ağzından çıkanı kulağı duymuyor muydu?
Mesele sosyal medyada köpürünce önce Başdanışmanı üzerinden mesaj verme ihtiyacı hissetti.
Yıldıray Çiçek, Türkgün'de “Bu tartışmalara ‘Devlet Bahçeli vizyonu’ çerçevesinden baktığımızda, sözün özünde vatanına, bayrağına ve ülke değerlerine bağlı Kürt ve Alevi kardeşlerimizin her türlü temsil makamında yer alabileceğine dair güçlü bir kardeşlik vurgusu yatmaktadır” diye yazdı.
Yani, kulis bilgisi doğruydu.
Daha sonra Devlet Bahçeli imzası ile uzun bir açıklama geldi.
İçindeki çelişkileri ve mantık hatalarını bir kenara bırakalım ve hadi diyelim, Bahçeli, emri hak vaki olana kadar Tayyip Erdoğan'ın o koltukta oturması için canını dişine taktı, hem Kürtlere hem Alevilere göz kırparak tabanı genişletmek için düğmeye bastı.
O yüzden böyle bir teklifle geldi.
Ancak meselenin bu kadar basit olmadığı gelişmeleri az buçuk takip eden herkesin malumu.
Tayyip Erdoğan, Kızılcahamam'da, boşuna “Türk-Kürt-Arap” vurgusunu yapmadı, sadece yobaz tayfasına mesaj vermek için “Müslümanlık hepimizin üst kimliğidir” demedi, Özgür Özel'e de sadece laf olsun diye “Bunlar ümmet bilinci nedir bilmezler.........
© 12punto
