menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Unus pro omnibus, omnes pro uno[1]

15 0
26.08.2025

Alaska Zirvesi ve Trump’ın Avrupalı liderleri sıraya dizip ayar vermesinden sonra, asker ve sivil milyonlarca insanın hayatını kaybettiği Ukrayna’daki savaşın akıbeti, Moskova’nın toprak, Kiev’in de “güvenlik” talebinin arasına sıkışıp kaldı.

Bu, sadece bizim gelişmelere ve sonuçlarına bakıp yaptığımız bir çıkarım değil.

ABD Başkan Yardımcısı Vance, yürütülen pazarlığı basitçe ortaya koydu; Rusya-Ukrayna savaşını sonlandırmaya yönelik müzakerelerin, Ukrayna’nın güvenlik garantileri ve Rusya’nın – işgal etmediği Ukrayna toprakları dâhil – kontrol etmek istediği topraklar üzerinde odaklandığını söyledi.

Bu açıklama ilk bakışta stratejik yaklaşımdan yoksunmuş gibi görünse de kurulan denklem tam olarak bu.

Toprak karşılığında Batı’nın etkin güvenlik garantisi…

Transatlantik ittifak, Rusya ile muhtemel bir barış anlaşmasının ana hatlarını belirlemek, savaşı bir şekilde nihayetlendirmek istiyor; amma ve lakin yaşlı kıtanın burnu havada liderleri bunun hiç kolay olmadığının farkında.

Putin’in eli çok güçlü. Üstelik Kırım’ı da cebine koymuş durumda.

Üzerinde çalışılan formül, Ukrayna’nın NATO’daki “5. madde tarzı” bir garantiden yararlanması yönünde.

Görünürde Moskova bu formüle çok fazla itiraz etmeyecek gibi.

Putin’in cinlerini tepesine çıkarmamak için Ukrayna’nın ittifaka üyeliği söz konusu olmayacak ama yine de İtalya’nın pörtlek gözlerini devirerek, ağzını burnunu yamultarak yaptığı jestlerle, mimiklerle diplomasiye yeni bir........

© 12punto