Beni eyleme geçiren 4 halka teorisi ve mıknatıslar
Yeni şeyler denememek için ne çok bahane buluruz. Mesela benim kariyerimde, tek şirkette çalışmak için yarattığım bahane sayısı neredeyse sonsuz. Ama ilk üçünü hadi say deseniz, şunları söylerdim:
-İşi, süreci ezbere bilmek (konfor)
-En iyi bunu yaptığıma olan inancım (subjektiflik)
-Beni zorlayacak, farklı kafada insanların yanımda olmaması (tembellik)
Çocukken en çok şaşırdığım şeylerden biri mıknatıslar olmuştu. İki uçlarındaki farklı özellikler… Aynı kutuplar birbirini iterken, farklı kutuplar birbirini çekiyordu. Daha önce böyle bir şeyi hiç görmemiştim. Üstelik mıknatıslar sadece birbirini itip çekmekle kalmıyor, bir metale yaklaştırdığında onuda “hüpp” diye kendine çekiyordu.
Düşününce, bizler de mıknatıslardan çok farklı değiliz. Önce tanışıyoruz, sonra birbirimiz hakkında bir şeyler öğreniyoruz. Ve sonra… ya itiyoruz, ya çekiyoruz. Eskiden daha çok “itme” işindeydim. Faydasını anlamamıştım, sormamış, dinlememiştim. Önyargıyla “hımm şu şuradandır, kesin yine iş konuşur, patronundan bahseder” dediğim o sohbetler… Ya da kültür-sanat veya bambaşka alanlarda uzman kişiler karşısında, yetersiz hissedeceğimi bildiğimden ufaktan uzaklaşmalar. Çünkü soracak,........





















Toi Staff
Gideon Levy
Tarik Cyril Amar
Stefano Lusa
Mort Laitner
Robert Sarner
Mark Travers Ph.d
Andrew Silow-Carroll
Constantin Von Hoffmeister
Ellen Ginsberg Simon