Yanlış Eğitime Doğru Harcamalar
Bana sorarsanız, bu ülkenin bir numaralı sorunu ve önceliği eğitimdir. Burada ilerleme sağlanırsa, diğer alanlardaki sorunların çözümü de kolaylaşır. Ancak bugün Türkiye’de milyonlarca anne baba, çoğu zaman bilinçsizce, eğitime büyük meblağlar harcıyor ve karşılığında hayal kırıklığı yaşıyor.
Ailelerin önemli bir bölümü, çocuklarına “en iyi eğitimi” verebilmek için hem maddi hem manevi sınırlarını zorluyor. Ancak bu fedakârlıklar, çoğu zaman ne akademik başarıya ne de sağlıklı bir kişilik gelişimine dönüşebiliyor.
Her yıl katlanan özel okul ücretleri, servis bedelleri, forma ve kıyafet zorunlulukları, yemek, harçlık, özel ders, etüt merkezleri, online kurslar… Her biri ayrı bir masraf kalemi, her biri ayrı bir yük. Tatillerden, temel ihtiyaçlardan hatta emeklilik birikimlerinden feragat ediliyor. İkinci işlerde çalışan ebeveynler, gece gündüz çabalayan anneler ve babalar, bu sistemin görünmeyen mağdurları haline geliyor.
Çoğunlukla sınav odaklı, ezberci, kalıplaşmış bir eğitim anlayışı. Eleştirel düşünceye alan açmayan, yaratıcılığı teşvik etmeyen, bireysel yetenekleri gözetmeyen bir sistem. Sonuçta karşımıza çıkan, yönünü bulamamış, özgüveni düşük, aidiyet ve amaç duygusunu kaybetmiş bir gençlik oluyor.
Eskiden çocuğun eğitimi büyük ölçüde ailenin denetimindeydi; değerler evde başlar, okul onları desteklerdi. Bugünse tablo tersine dönmüş durumda. Eğitimde ailenin rolü giderek daralıyor. Artık çocuklar, karakterlerini okulda, mahallede ve dijital evrende şekillendiriyorlar. Aile, ancak bazı ahlaki değerleri ve duygusal dayanışmayı verebiliyor; onun ötesinde çocuğu kim eğitiyorsa, kim kodluyorsa, gelecek de onun ellerine geçiyor.
Bir başka yapısal sorun da, eğitimde ideolojik........
© 10 Haber
