menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Trump ve Erdoğan: Bayram Değil, Seyran Değil, Eniştem Beni Niye Öptü?

13 7
10.04.2025

Yunanistan’ın dağlık antik kenti Delphi’de, bu yılın ekonomik forumunda Çin-ABD ticaret savaşları, enerji güvenliği ve küresel bağlantılar üzerine konuşurken, Amerikalı bir gazeteci mikrofonu uzatıp sordu:

“Sayın Öğütçü, Donald Trump’ın Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yönelik sımsıcak övgülerini nasıl okumalıyız?”

Soru yerindeydi.

Çünkü bu övgüler beni düşündürüyor. Hatta açık konuşayım: Kaygılandırıyor.

Trump’ın, Erdoğan’a duyduğu “karşılıklı büyük sevgi”den, “güçlü lider” ve “iş bitirici” gibi ifadelerle süslediği methiyeleri, ilk bakışta iki ülke arasındaki buzları çözen bir jest gibi görünebilir. Keşke öyle olsaydı. Keşke bu sözler, stratejik ortaklığın yeniden dirilmesinin ve eşitlikçi bir işbirliğinin habercisi olsaydı.

Ama ne yazık ki, bu övgülerin geçmişteki bağlamını hatırladığınızda, insan ister istemez “Bayram değil, seyran değil, eniştem beni niye öptü?” diye sormadan edemiyor.

Hatırlayın… Trump, ilk dönem başkanlığı döneminde Türkiye ekonomisini “mahvetmekle” tehdit etmiş, Erdoğan’a gönderdiği diplomatik teamülleri yerle bir eden mektupla dünya siyasetinde nadir görülen bir diplomatik kabalığa imza atmıştı. “Aptallık etme” gibi küçültücü ifadeler, bir NATO müttefikine değil, bir düşmana yazılır türdendi.

Şimdi aynı Trump’ın, Erdoğan’a övgüler dizmesi, tabiri caizse bir “U dönüşü” gibi görünüyor. Ama belki de bu sadece yön değil, yöntem değişikliği.

Çünkü övgü de bazen bir tür kuşatmadır.

Bu durum sadece diplomasiyle sınırlı değil. Türkiye iç siyasetinde de benzer bir tabloya rastlıyoruz. Bir dönem sistem karşıtı........

© 10 Haber