Liderlik Tek Tip Değil: Üniformadan Tuvallere, Laboratuvardan Kabineye Bir Yolculuk
Liderlik denilince çoğumuzun aklına hâlâ güçlü bir karizma, vizyon, topluluğu peşinden sürükleme yeteneği ve kriz anlarında soğukkanlılıkla karar verme becerisi gelir. Ancak bu, sadece buzdağının görünen yüzüdür. Çünkü liderlik artık tek bir kalıba sığmıyor. Disiplinli bir general de, yaratıcı bir sanatçı da, stratejik bir CEO da, mütevazı bir bilim insanı da, sessiz bir vali de kendi alanında liderlik gösterebiliyor. Amaçları, yöntemleri, hatta etkiledikleri zihinler ve kalpler bambaşka.
Askerî liderlikte karar, mutlak bir otoriteyle verilir. Kriz anında hız ve netlik hayat kurtarır. Disiplinli yapı içinde yükselmiş komutanlar, toplumun güvenliğini sağlamakla görevlidir. Ancak bu güç, sivil alana taştığında sorun başlar. Ukrayna’nın savunmasını modernleştiren stratejik akıl ya da Pentagon’un başına geçip siyasal kutuplaşmalara direnen soğukkanlı bir general, bu liderliğin barış zamanında da nasıl sorumlulukla taşınabileceğini gösteriyor.
Siyasi liderlikte ise güç, halktan alınır; ikna kabiliyetine, zamanlamaya ve toplumsal nabzı doğru okumaya dayanır. Kimileri yıllarca iktidarda kalmayı başarırken, kimileri kriz anlarında halkın kalbine dokunarak tarih yazar. Bir lider halkına umut olurken, diğeri kutuplaşmayı yönetim aracı olarak kullanabilir. Ama her durumda, siyasetçinin asıl........
© 10 Haber
