menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Suriye’deki PKK ne olacak? Bu kanaat önderleriyle işimiz çok zor…

30 0
26.11.2025

Meclis’teki süreç komisyonundan üç üye pazartesi günü İmralı Adasına oldukça mahçup bir ziyaret yaptı. Heyet üyelerinin en mahcubu, Ak Parti milletvekili Hüseyin Yayman’dı.

Bu sabah öğreniyoruz ki aslında Kürt sorununun çözümü konusunda kitapları da olan Yayman, pazartesi günü Nefes gazetesi yazarı Deniz Zeyrek’in telefonuna çıkmış ve İmralı’da olmadığını, o an hastanede röntgen çektirmekte olduğunu söylemiş, “Salı veya çarşamba gideceğiz” demiş ama sonra anlaşılmış gibi İmralı Adasına sabah saat 11.00’de varmış, öğleden sonra 15.00’te de ayrılmışlar.

Bu yalana neden ihtiyaç duyulmuş bilmiyorum ama bu sabah öğreniyoruz, üç milletvekilinin Abdullah Öcalan’la görümesi 2 saat 50 dakika sürmüş; doğal olarak daha çok Öcalan konuşmuş, milletvekilleri sorular sormuş. Bazı haberlere göre içeride MİT görevlisi bulunmamış, başka bazı haberlere göre “Tutanak için MİT’in imkanlarından yararlanılmış.” Yine bazı haberlere göre görüşmenin ses kaydı yapılmış ama içeride fotoğraf çekilmemiş.

Her neyse bunlar çok da önemli değil. Heyet görüşmesinin tutanaklarını (ses kaydının çözülmüş hali herhalde) komisyona sunulacak, umarım kamuoyuna da açıklanacak bu tutanak ve biz de konuşulanları öğreneceğiz.

Ama dünden beri içeride komisyonun ne konuştuğu, Öcalan’ın ne dediğiyle ilgili bir sürü “kulis” haberi yayıldı.

Malum, Öcalan’dan beklenen en önemli mesaj, Kuzey Irak ve Türkiye’deki PKK’ya verdiği “Kendinizi fesh edin ve silahları bırakın” mesajının Suriye’deki PKK için, yani YPG ve onun üst kuruluşu olan SDG ile siyasi kanat PYD için de geçerli olup olmadığıydı. Acaba Öcalan zamanında bir devlet yetkilisine Mazlum Abdi için söylediği, “O benim çocuğum gibidir, sözümden çıkmaz, esas zor olanı Kandil’i ikna etmek” cümlesini bugün de aynen kuruyor muydu? Suriye’deki YPG’nin onun talimatıyla silah bırakacağına hala inanıyor muydu?

Biliyorsunuz, Öcalan’ın mesajının Suriye’deki YPG’yi de kapsayıp kapsamaması bizde çok tartışılıyor. Örneğin Devlet Bahçeli kapsadığını düşünüyor.

Aynı zamanda Suriye’deki YPG’nin ne yapacağı konusu Türkiye ile ABD arasında bile pazarlık konusu. Şam rejimi ile SDG de görüşüp duruyor. Biraz sonra bunlara gireceğim.

İç kamuoyunda Öcalan’ın Meclis aracılığıyla Suriye’ye bir mesaj gönderip göndermeyeceği merak edilirken sağolsun Hürriyet’ten Abdülkadir Selvi bugünkü yazısında bu merakımızı gidermeye yeltenmiş, aynen şöyle diyor:

“Ben en çok SDG’ye mesaj verip vermediğini merak ediyordum. O nedenle ulaşabildiğim yerlere bunu sordum. Öcalan, SDG’nin Suriye’ye entegre olması konusunda net mesaj vermiş. SDG’nin, Suriye ordusuna entegre olmasını isterken bunu gerekçelendirmiş. Yeni Suriye’nin bir parçası olmanın önemine değinmiş. Öcalan’ın 27 Şubat’taki çağrısının SDG’yi kapsayıp kapsamadığı tartışılmıştı. İmralı heyetinde yer alan rahmetli Sırrı Süreyya Önder, SDG’yi de kapsadığını açık bir dille ifade etmişti. Ama Şam yönetimiyle 10 Mart’ta yaptığı mutabakata rağmen SDG şimdiye kadar ipe un sermeyi tercih etti.”

Ne anlıyorsunuz bu........

© 10 Haber