Gökdelende yaşamak da zor: 102. kattaki salıncak
Belki 100 yıldan uzun zamandır New York’a giden herkesi ilk etkileyen şey, bu şehirdeki gökdelenler.
Bazıları gerçekten de etkileyici.
Örneğin ben şehirde en çok CitiBank binasını beğenirim.
CitiBank binası, 4. Avenue’de.
New York, biliyorsunuz kuzey-güney yönünde ana caddeler ve doğu-batı yönünde sokaklarla ızgara gibi bölünmüş bir şehir. İki ana cadde ile iki sokak arasında kalan dikdörtgenlere New York’ta “blok” deniyor.
CitiBank binası böyle tam bir “blok” üzerinde yer alıyor. Dev banka binasını yapmak için bütün bloğu satın alamamış ama, tam köşede bir minik parseldeki bir kilise, vakıf statüsünden ötürü arazisini satamamış. Bunun üzerine banka, kilisenin vakfından o kilise arazisinin üstündeki gökyüzünü satın almış, kiliseyi de yıkıp yeniden inşa etmişler.
Bu bina dev ayaklar üzerinde, zeminde değil aslında gökyüzünde başlar. Çok çarpıcıdır mimarisi.
Bina dev ayaklar üzerinde yükseliyor. Sol alt köşede kiliseyi görüyorsunuz, banka onlardan toprağı değil ama gökyüzünü satın aldı.
Bu binayı merak ettiğimde öğrenmiştim, binanın en üst katı şiddetli rüzgarda bir sarkaç gibi ileri geri hareket ediyordu. Hem de ne hareket… 4. Cadde veya Lexington Avenue’deki bu bina aslında çok da yüksek değil, sadece 59 katlı ama yine de, işte tam olarak yerde değil de gökyüzünde ayaklar üzerinde asılı durması bu binayı bir mühendislik cehennemine çevirmişti. Yıllardır binanın mühendisi William LeMessurier’in hata yapıp yapmadığına dair tartışmalar devam eder.
Şimdi New York’un böyle tartışmalı, hem de çok tartışmalı br gökdeleni daha var. Bu kez 102 katlı bir binadan, bir apartmandan söz ediyoruz.
Burası, CitiBank binası gibi bir bütün “blok”ta da yer almıyor, bir bloğun kenarındaki bir parsel. Park Avenue ile 56. sokağın köşesinde, eskiden lüks Drake Otel vardı. Bu tarihi otel yıkıldı, yerine lüks ötesi bir konut projesi yapıldı, bütün evler de neredeyse anında satıldı.
Yıkılan Drake binası 21 katlıydı. Ama burayı satın alan ve konut projesini geliştiren Harry Macklowe çok iddialıydı. Bir sembol inşa etmek istiyordu. Modernist mimarinin önemli ismi, Uruguaylı mimar Rafael Viñoly’yle anlaştı, binasını ona çizdirdi. Macklowe, binanın “saf” olmasını ve mümkün olduğunca yüksek........





















Toi Staff
Gideon Levy
Tarik Cyril Amar
Stefano Lusa
Mort Laitner
Sabine Sterk
Robert Sarner
Ellen Ginsberg Simon
Mark Travers Ph.d