menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Eğer tuz da koktuysa ne yapmalı?

31 1
08.11.2025

Bir ülkede hukuk devletini, Anayasayı, Anayasayla konulan düzeni kim korur? Veya bu düzen nasıl korunur?

Dün burada Anayasa Mahkemesi’nin Gezi davası hükümlüsü Tayfun Kahraman için verdiği “Yeniden yargılanmalı” kararına uymayan ve bu kararı uygulamayı reddeden İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi kararından hareketle yazmaya çalıştım:

Yasa yapıcılar, Anayasa ve Anayasal düzenin sadece cebir ve şiddet yoluyla yıkılmaya çalışılacağını varsaymış, Türk Ceza Kanunu’nun “Anayasaya karşı suçlar” bölümünde sadece bu çeşit cebir-şiddet eylemlerini suç kabul edip cezalandırmış.

Anayasa yapıcı ve kanun koyucu, Anayasanın bir veya daha fazla maddesine aykırı hareket eden, bu madde veya maddeleri uygulamayanlarla ilgili doğrudan bir tedbir geliştirmemiş.

Dün Tayfun Kahraman’ın avukatları, 13. Ağır Ceza’nın kararına karşı bir üst mahkemeye, 14. Ağır Ceza’ya başvurdu. Bu tabii, hukuk içinde kalarak bir itiraz yolu. Umarım geçerli bir yol olur, 14. Ağır Ceza 13. Ağır Ceza’nın kararını kaldırır. Ama bu meselemizin sadece bir tarafı. Yani bir başka mahkeme Anayasa Mahkemesi kararını uygulamaya karar verecek olursa bu sadece meydandaki aykırılığı giderir. O aykırılığın ortaya çıkmış olmasını ortadan tamamen kaldırmaz.

Tam da bu sebeple Barolar Birliği’nden CHP’ye ve başka hukuk gruplarına kadar pek çok kurum dün 13. Ağır Ceza hakkında Hakimler Savcılar Kurulu’na da başvurma kararlarını duyurdu.

Eğer HSK 13. Ağır Ceza heyetine disiplin uygulayacak olursa, bu da önemli olur kuşkusuz. Anayasa Mahkemesi ve AİHM kararlarının uygulanmaması diye bir seçeneğin bulunmadığının herkese yüksek sesle hatırlatılması, Türkiye’nin hukuk devletine geri dönmesi için bir şans olur.

Ancak yine de benim kafam, Anayasanın korumasız olmasında, Anayasayı uygulamayanların yaptıklarının yanına kalması konusunda takılı kaldı.

Sağolsunlar, çok sayıda önemli hukukçu benim kafaya taktığım bu konuyu kafaya taktı, bana hem bazı örnek olaylar, mahkeme kararları hem de durumlar gönderdi.

Baktığınızda Ceza Kanunumuzda “Mahkeme kararlarını uygulamama suçu” diye bir suç da yok aslında. Daha doğrusu böyle doğrudan bir düzenleme yok.

Ama bir zamanlar bu konu Türkiye’nin çok büyük bir konusuydu, hala daha zaman zaman yaşandığı oluyor: Özellikle İdare Mahkemesi kararlarına, eğer karar kendi aleyhindeyse yürütme erki uymamayı tercih edebiliyor. Yani Danıştay kararını uygulamayabiliyor.

İşte böyle durumlar için mahkemeler zaman içinde bir yol bulmuş, o yolu Yargıtay da benimsemiş ve yargı kararlarına uymama hali, kararı uygulamayanlar için “görevi........

© 10 Haber