Uyumun da bir sınırı var
Geçen hafta Dr. Ingrid Clayton’ın Fawning: Why the Need to Please Makes Us Lose Ourselves kitabını bitirdim ve sayfaların her birinde, ilişkilerin görünmeyen bir gölgesinin izi vardı: memnun etmek için kendini silen insanlar.
Clayton öyle sahneler anlatıyor ki, insan “Bu aslında kaç kişinin sessizce yaşadığı bir şey?” diye düşünmeden edemiyor. Meğer ilişkiyi koruma uğruna kendi benliğini buharlaştıranların bir adı varmış: fawner. Savaş–kaç–don tepkisinin unuttuğumuz dördüncü kardeşi… Sessiz, kibar, uyumlu… ama içten içe yıpranan bir sevgili.
Ve çoğumuz fark etmeden tam da bunu yaşıyoruz. Bizim dilde “fawning” in tam karşılığı yok ama en yakın çeviri: “Sevgiliyi kaçırmamak için kendini yok sayarak onu memnun etmeye çalışma hali.” Yani travma kökenli aşırı uyumlanma tepkisi.
Dört temel stres tepkisinden (savaş–kaç–don–memnun et) en sessiz, en masum görünen ama ilişkileri içeriden çürüten de bu.
Dışarıdan bakınca romantik zannedilir. İçeriden bakınca: kendi benliğinize attığınız ince bir........





















Toi Staff
Gideon Levy
Sabine Sterk
Penny S. Tee
Mark Travers Ph.d
Gilles Touboul
John Nosta
Daniel Orenstein