menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Susturma, Usandırma, Yeter Kendini Kızdırma…

22 0
01.10.2025

Gündem sıcak:

Oryantal Asena, 8 yıllık evliliğin bitmesinin hemen ardından iddialı bir sahneyle geri döndü. Haber siteleri ve sosyal medya ikiye bölündü. Kimileri “özgürleşti” dedi, kimileri “abartı” buldu. (Hadise’nin boşanma sonrası konserlere hızlı dönüşünü de hatırlayın.)

Popüler kültür bunu “küllerinden doğdu” diye pazarlıyor ama benim merakım şu: Evlilik uğruna “kendi olmaktan vazgeçmek” cinsel ve ruhsal sağlık açısından nereye kadar sürdürülebilir?

“Susarak sevgi” çalışmıyor: self-silencing (kendini susturma) ne yapıyor? 2024’te 200 evli kadınla yapılan bir araştırma, kendini susturmanın psikolojik sıkıntıyla ilişkisini doğruladı.

2025’teki çalışmalarda da,kadınlar için yükün daha ağır olduğunu ve uzun vadede “umutsuz fedakârlık” (unmitigated communion) dediğimiz, kendisini tamamen partnerin ihtiyaçlarına adama kalıbının da iyi oluşu düşürdüğü ortaya konuyor.

Son yılların en güncel literatürü net: Eş ilişkisinde kendini susturmak, yani ihtiyaçlarını, arzularını, sınırlarını söylememek; depresif belirtiyi, ilişki sıkıntısını ve cinsel tatminsizliği artırıyor.

Özet: “Yeter ki kavga çıkmasın” diye susmak kısa vadede sessizlik, uzun vadede sessiz çığlık. İşin bir de başka boyutu var. Çalışmalar, partnerin özgün algılanmasının yakınlığı, ilişkiye başlama isteğini ve ilişki kalitesini artırdığını da gösteriyor.

Özgünlük = içtenlik değerlerle uyum maskesiz temas. Cinsel sahaya tercümesi: “Gerçek ben” ile yatak odasına girmek, arzu ve haz için gübre gibi. Maske ve rol........

© 10 Haber