Sevgilini burcuna göre uzat!
Sevgili astrolog Nuray Sayarı’nın düğün fotoğraflarına bakarken aklıma takıldı. Acaba 16 Ağustos cumartesi gününü seçerken veya eşine karar verirken astrolojiye ne kadar danıştı.
Hintliler’de böyle. En ufak bir kararı alırken yıldızlara uygun bir an olması için dünyaları deviriyorlar. Her şey iyi güzel de ilişki sorunlarında astrolojiye sanki biraz fazla ağırlık veriliyor gibi.
Terapi odasında bir danışan derdini şöyle anlatabiliyor:
— “Hocam, erkek arkadaşım çok ilgisiz.”
Terapist: “Peki iletişim nasıl?”
— “Yok yok, siz anlamadınız. Başak burcu zaten ilgisiz olurmuş.”
Yahu Freud mezarında ters döndü, John Bowlby bağlanma kuramını yırttı attı. Koskoca psikoloji bilimine, yıllarca süren araştırmalara, beyin kimyasına, travmalara ne gerek var?
Merkür retrosu var, oh sorun çözüldü!
İkizler sevgilin dengesiz mi davranıyor. Psikoloji: “Kişilik özellikleri, bağlanma stilleri…” derken “İkizler zaten iki kişilikli!” diyerek işin içinden çıkılabilir.
Ya da Koç burcu partnerim bana sürekli bağırıyor diyen birine Psikoloji “Agresyonu stresle ilişkili” yorumu yaparken “Koç zaten sinirli olur” diyerek konu kapanabilir.
Burçlara takılınca işin kolayı oluyor. Kavga mı ettiniz? “Mars retrosu.”
Canınız sevişmek mi istemiyor? “Ay tutulması.”
Partneriniz sizi aldattı mı? “Akrep zaten hain çıkar.”
Peki çözüm ne oluyor? Koca bir hiç.
Elbette burçlarla eğlenelim, sohbetlerde malzeme olsun, “balık burcuyum duygusalım” deyip gülüşelim. Ama........
© 10 Haber
