Emel.. Niye ben kendimi Amerika’da daha huzurlu hissediyorum?
Son zamanlarda hiçbir cümle beni bu kadar etkilemedi…
Hiçbir cümle beni bu kadar hüzünlendirmedi…
Kahretmedi…Düşündürmedi…
Oysa çok basit, çok sıradan bir cümle…
“Emel, niye ben kendimi Amerika’da daha huzurlu hissediyorum…”
***
Söyleyen…
Geçen hafta kaybettiğimiz büyük sanatçımız Muazzez Abacı…
Bu vasiyetname cümleyi bize aktaran ise Emel Sayın…
Aynı kuşağın bir başka büyük sanatçısı…
Bir dönem Türkiye’sinin; Hani son 15 yıldır “Eski Türkiye” diye horlanan, aşağılanan yılların Türkiye’sinin güzide sanatçıları…
***
Emel Sayın arkadaşının ölümünden sonra ağlayarak anlatıyor bize:
“En son birlikte konser yapmıştık. Hatta öyle uzaklara dalıp bana demişti ki;
“Emel niye ben kendimi Amerika’da daha huzurlu hissediyorum…”
***
Hakikatten niye…
Oysa o buraların, Türkiye’nin kızıydı.
Levent Cantek’in ölümünden sonra yaptığı harika paylaşımda dediği gibi;
“Boksör Sarı Oktay’ın Ankara Kolejli kızıydı…”
Soyadı Polis kocasından kalmaydı…
Yeşilçam’ın beyaz perde kolejlisi değil, Ankara Koleji’nin gerçek “Kolejli kızıydı…”
Hasan Heybetli’nin sevgilisi olacak kadar da kafasının dikine yürüyen, yüreğinin git dediği yere tereddütsüz giden harbi kızdı…
***
12 Eylül yıllarında, Fransa’nın Ankara Büyükelçiliği Müsteşarı dostum Philippe Baude, Ankara’da evlenmişti.
Fransa Büyükelçisi Sefarette, üzerinde Fransa bayrağının renklerinden oluşan tricolor kuşağı ile nikahını kıyarken şahidi bendim.
Akşamı evinde Muazzez Abacı’nın şarkısını söylüyorduk.
“Beraber yürüdük biz bu yollarda…”
Philippe ülkesine dönerken yanında götürdüğü iki üç Türk plağından biriydi Muazzez Abacı’nın şarkısı…
***
Yani, tam “Buraların” kızıydı Muazzez Abacı…
Sevgilileri buraların erkekleriydi.
Aşklarını hep buralarda yaşamış, şarkılarını hep buralarda söylemişti.
Kendi parasını buralarda kazanmıştı.
Öyleyse şimdi neden…
“Niye ben Amerika’da daha huzurluyum” diye........





















Toi Staff
Penny S. Tee
Gideon Levy
Sabine Sterk
Mark Travers Ph.d
Gilles Touboul
John Nosta
Daniel Orenstein