Amazon ve Google ne kadar harikalar, çok işimize yarıyorlar değil mi? Bir de bunu dinleyin…
Açıyorsunuz Google’ı, bulmak, öğrenmek istediğiniz şeyi yazıyorsunuz, pat karşınızda. Kaynaklar arasından istediğinizi seçin. Üstelik artık yapay zeka destekli. Arama sayfasının köşesinde “Copilot” ikonuna dokunuyorsunuz, ne istiyorsanız soruyorsunuz, cevaplıyor, hem de sorduğunuzdan fazlasıyla.
Açıyorsunuz telefonunuzdaki Google uygulamasını, ne almak istiyorsanız buluyorsunuz, çeşit çeşit, fiyatı belli, kalitesi belli, hem de kapınıza kadar getiriyorlar. Nasıl bir rahatlık değil mi? Sizi izliyorlar, önceki siparişlerinizi karşınıza çıkarıyorlar, sürekli aldığınız bir şey varsa arama sıkıntısı dahi çekmiyorsunuz.
Son derece masum, adeta insanlığın hizmetindeki bu teknoloji devlerinin, devletlerle flört etmeye başladıklarından bu yana aldıkları şekil beni çok korkutuyor. Bu başka bir dünya ve bu dünyada bana yer var mı, kuşku içindeyim. Şu anlatacaklarımı dinleyin, bakalım siz ne düşüneceksiniz?
Konumuz, İsrail hükümetinin ve askeri istihbarat servisinin, Gazze ve Batı Şeria’dan toplanan ve Filistinlilere karşı kullanılan muazzam bir verinin depolanması ve yapay zekayla işlenmesi için Google ve Amazon’un bulut servislerinden yararlanması…
29 Ekim’de üç basın kuruluşu aynı anda aynı haberi yayına verdi. İbranice yayınlanan Sikha Mekomit, Tel Aviv’de kurulmuş olan 974 Magazine ve İngiltere’nin önde gelen gazetelerinden The Guardian ortak bir çalışmayla, bir süredir izini sürdükleri bir skandalı dünya kamuoyuna duyurdular.
Bu haberlere göre, 2021 yılında Google ve Amazon, 1,2 milyar dolarlık bir sözleşme imzalayarak, İsrail hükümetine, gelişmiş bulut bilişim ve yapay zeka hizmetleri sunmayı (Project Nimbus) ve bunu sunarken gerekirse yasaları çiğnemeyi taahhüt etmişti. Ayrıntıları gizli tutulan bu hizmetler, İsrail’in Gazze Şeridi’nde iki yıl süren savaşı sırasında sivillerin de öldüğü kanlı saldırılarda hedef tespiti için kullanılmıştı.
Üç yayın kuruluşunun, aralarında sözleşmenin nihai halinin de bulunduğu, sızdırılmış İsrail Maliye Bakanlığı belgelerinden ve müzakerelere aşina olan kaynaklardan edindiği bilgilere göre, Google ve Amazon, İsrail tarafından dayatılan etik dışı ve yasa dışı sözleşme maddelerine rağmen, anlaşmayı imzalamıştı. Şirketler kendi platformlarının nasıl kullanıldığını bilemeyecek ve bu yönde mahkemelerden bir inceleme araştırma talebi gelirse yasak olduğu halde İsrail’i şifreli bir mesajla bilgilendirecekti.
Meselenin önemini anlayabilmemiz, boyutlarını kavrayabilmemiz için cevaplanması gereken bir dizi soru var. İsrail askeri istihbaratla ilgili verilerini neden uluslararası teknoloji devlerinin bulut sistemlerinde depoluyordu? Bu dataların Filistin’e karşı yürütülen savaşla ilişkisi neydi? İsrail teknoloji devleriyle yaptığı sözleşmelere yukarıda geçen sıra dışı maddeleri neden koymuştu?
İsrail çok uzun zamandır elektronik istihbarat verileri topluyordu. Bunlar mekan dinleme, telefon izleme tarzı verilerdi ve ağırlıklı olarak ses dosyalarından oluşuyordu. Hedefler ise büyük ölçüde Filistinli askeri ve siyasi kişilerdi. İsrail istihbarat makamları bu verileri kendi sunucularında tutuyor ve ancak gizli olmayan bazı veriler için bulut kiralıyordu. Bu verilerin gereksiz olanları, yeni verilere yer açmak için siliniyordu.
2021 yılında bir konsept değişikliği oldu. İstihbarat servislerinin radarında olmayan birtakım kişiler İsrail hedeflerine suikastlar, sabotajlar düzenlemeye başlamıştı ve “Yalnız kurt” diye adlandırılan bu eylemcilerin tespit edilmesi ve izlenmesi çok zordu. Bunun üzerine elektronik izleme faaliyetlerinin kitleselleştirilmesi, neredeyse tüm Filistin toplumuna yayılması kararlaştırıldı. Bu, muazzam bir veri yığılması demekti. Üstelik dataları birbirleriyle ilişkilendirebilmek için dosyaların silinmesinden vazgeçilmesi ve yapay zekanın yardımına başvurulması gerekiyordu. Google ve Amazon başlangıçta İsrail’de iki büyük “veri çiftliği” kurdu. Ama kısa sürede bunların yeterli olmayacağı anlaşıldı. Çünkü, saatte bir milyon telefon konuşmasını içeren data miktarlarından söz ediliyordu.
İsrail’in ürettiği “çözüm” dış kaynak kullanımıydı. Ama “çözüm” sorunları da beraberinde getirecekti. Önce ilgili şirketlerin çalışanlarından bir kesim ayaklandı. Ardından olay basının radarına girdi. İsrail kökenli iki haber kuruluşu, Sikha Mekomit ve 974 Magazine, ilk kez Ağustos 2024’te İsrail askeri istihbaratının Amazon’un bulut servislerini kullandığını duyurmuştu. Olayın altı kazıldıkça (veya kendilerine haberin diğer boyutları parça parça sızdırıldıkça) işin içinde Amazon’dan başka Google’ın ve Microsoft’un da bulunduğu ortaya çıkmıştı. Hatta başlangıçta (2021 öncesi) Microsoft İsrail Ordusu’nun tek servis sağlayıcısıydı.
Aynı ekip, geçen Ağustos başında Microsoft’un Azure bulut platformunun İsrail ordusuna sunduğu hizmetlerle ilgili bir haber hazırladı. Ekipte bu kez The Guardian da vardı ve onun varlığı haberin daha geniş yankı yapmasına yol açmıştı. 25 Eylül’de yine bir Microsoft haberi yayınlandı: “Microsoft, İsrail’in Filistinlileri toplu olarak gözetlemek için kendi teknolojisini kullanmasını engelledi.” Son olarak da, 29 ekimde, yukarıda sözünü ettiğimiz haber yayınlandı. Bunlar dışında New York Times’ın ve The Intercept’in (ünlü Edward Snowden belgelerini yayınlayan site) elde ettiği Google’ın iç raporları ve “risk araştırması” raporuyla ilgili haberler var.
Size bu yazıda aktardığımız bilgiler, 2024’ten beri yayınlanan, teknoloji devlerinin İsrail istihbaratı ile işbirliğinin parça parça açıklandığı çok sayıda haberin bir özeti. Son skandalda iki teknoloji devinin adı geçse de, aslında bulut hizmetinin üç büyüklerinin üçü de boğazına kadar işin içine batmış durumda.
Çeşitli açık-gizli kaynaklar İsrail’in teknoloji devlerinden bulut ve yapay zeka hizmeti aldığını ortaya koyuyordu, Mesele, bu hizmetleri nasıl kullanıldığıydı. Bu konuda da bilgi İsrail güvenlik birimleri içindeki anonim kaynaklardan geldi.
Burada kilit nokta, bulut servisleri ile İsrail’in askeri operasyon sunucularının entegrasyon içinde çalışmasını........





















Toi Staff
Gideon Levy
Tarik Cyril Amar
Stefano Lusa
Mort Laitner
Robert Sarner
Andrew Silow-Carroll
Constantin Von Hoffmeister
Ellen Ginsberg Simon
Mark Travers Ph.d