menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

ABD-Rusya Riyad’da görüşüyor. Rusya Putin yönetiminde ayakta kalabilecek mi?

11 2
18.02.2025

Şubat 2025 itibariyle, Devlet Başkanı Vladimir Putin yönetimindeki Rusya, istikrarını ve gelecekteki gidişatını kritik bir şekilde etkileyen siyasi, ekonomik ve jeopolitik zorlukların bir araya gelmesiyle karşı karşıyadır. Ukrayna’daki uzun süreli çatışma, katı uluslararası yaptırımlar ve iç muhalefet ile birleşince, Putin liderliğindeki Rusya’nın dayanıklılığına yönelik incelemeleri yoğunlaştırdı. (Photo: AA)

ABD ve Rusya heyetleri, ikili ilişkileri normalleştirmeyi ve Ukrayna’daki savaşı sonlandırmayı hedefleyen görüşmelere Riyad’da başladı. Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile görüşmek üzere Ankara’ya geldi.

Bir yandan görüşmeler sürerken, Devlet Başkanı Vladimir Putin yönetimindeki Rusya siyasi ekonomik ve jeopolitik zorlukların yanısıra toplumsal akımlarla karşı karşıya.

Yönetim güçlü onay oranlarını ve iktidarı sıkı bir şekilde elinde tutmayı sürdürürken, ekonomik baskılar ve parçalanmış bir muhalefet uzun vadeli istikrar için potansiyel zorluklar teşkil etmektedir.

Rusya’nın Putin yönetiminde hayatta kalmasını sorgulamanın önemi, ülkenin gelecek yıllardaki yörüngesini şekillendirecek olan bu çok yönlü dinamiklerde yatmaktadır.

Rusya’nın Devlet Başkanı Vladimir Putin yönetiminde hayatta kalıp kalamayacağı sorusu, siyasi, ekonomik ve sosyal faktörlerin bir araya gelmesi nedeniyle 2025 yılında yeniden önem kazanmıştır. Putin’in görev süresi üçüncü on yılına girerken, ülke, yönetiminin dayanıklılığını ve ülkenin gelecekteki yörüngesini test eden önemli zorluklarla karşı karşıya.

Dolayısıyla bu soruya verilecek cevap karmaşık ve çok yönlü olup siyasi, ekonomik, sosyal ve jeopolitik boyutları içermektedir.

Putin’in yirmi yılı aşan görev süresi, Rusya’nın siyasi yapısının merkezi ve otoriter bir rejime dönüşmesine tanıklık etti.

Şubat 2024’te Rus muhalefeti, Putin’in önde gelen eleştirmenlerinden Alexei Navalny’nin hapisteyken ölümüyle büyük bir kayıp yaşadı.

Navalny’nin ölümü muhalefetin parçalanmasına ve ivmesini korumakta zorlanmasına neden oldu. Dul eşi Yulia Navalnaya’nın yolsuzlukla mücadele çalışmalarını sürdürme çabalarına rağmen hareket, yerleşik hükümete karşı birleşme ve harekete geçme konusunda önemli engellerle karşı karşıya.

Aynı zamanda Putin’in onaylanma oranları da güçlü seyretmeye devam ediyor. Aralık 2024’te Rusların yaklaşık yüzde 90’ı Putin’in liderliğini onayladığını ifade etmiştir. Bu yüksek destek seviyesi, ekonomik ve sosyal zorluklara rağmen Putin’in yönetimine güven duymaya devam eden bir halk olduğunu göstermektedir.

Rus ekonomisi, uzun süreli uluslararası yaptırımlar ve iç politika kararlarıyla daha da kötüleşen zorluklarla karşı karşıyadır. Kasım 2024’te Duma, öncelikle savunma ve güvenlik sektörlerine tahsis edilen harcamalarda yüzde 5’lik bir artışla 2025 bütçesini onayladı. Bu önceliklendirme, hükümetin devam eden jeopolitik gerginliklerin ortasında askeri harcamalara odaklandığını yansıtmaktadır. Ancak, Şubat 2025 tarihli iç raporlar petrol fiyatlarındaki düşüş, bütçe kısıtlamaları ve şirket borçlarındaki artışa ilişkin endişeleri vurgulamaktadır. Bu ekonomik sıkıntılar, mevcut mali politikaların sürdürülebilirliği ve ekonominin yeniden yapılandırılmasına yönelik potansiyel ihtiyaç konusunda soru işaretleri yaratmaktadır.

Rusya’nın iddialı dış politikası uluslararası izolasyonun artmasına neden olmuştur. Ukrayna’da devam eden çatışma Batılı ülkelerle ilişkileri germiş ve Rus ekonomisini etkileyen yaptırımların devam etmesine neden olmuştur. Ayrıca Rusya, Birlik Devleti çatısı altında daha derin siyasi ve ekonomik entegrasyon yoluyla komşu Belarus ile bağlarını güçlendirmeye çalışsa da bu çabalar sessiz bir şekilde ilerlemekte ve kendi zorluklarıyla yüzleşmektedir.

Putin’e verilen yüksek onay oranlarına rağmen, kamuoyu desteği ile belirli politikalara katılım arasında temelde yatan bir kopukluk var. Anketler, birçok Rus’un Putin’in liderliğini desteklerken, daha fazla askeri seferberlik ve iç meseleler yerine dış çatışmalara öncelik verilmesi gibi bazı girişimlere katılmadığını gösteriyor. Navalny’nin ölümü muhalefette de bir boşluk yaratmış, birleşme ve uyumlu bir cephe oluşturma çabaları önemli engellerle karşılaşmıştır. Bu parçalanmışlık yakın gelecekte önemli bir siyasi değişim potansiyelini sınırlamaktadır.

Rusya’nın Putin yönetiminde, Putin’le ve hatta Putin sonrası bir Rusya’yla ayakta kalıp kalamayacağı sorusuna verilecek cevapları biraz daha derinlemesine incelersek,........

© yetkinreport.com