menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Şam-SDG arasındaki anlaşma ve Türkiye’ye etkileri

12 0
12.03.2025

Şam ile SDG arasında ABD’nin bağladığı, Abdi (solda) ve Şara tarafından imzalanan anlaşma Türkiye’nin teleplerini tam karşılamıyor, bazı noktalarda önünü kesiyor.

Arap Alevilerinin/Nusayrilerin yaşadığı sahil şeridinde meydana gelen kanlı olaylar, Nusayri sivillere yönelik toplu katliamlar ülkenin tekrar kaosa sürüklendiği korkularını depreştirmişken, geçici Cumhurbaşkanı Ahmed el-Şara ve SDG/YPG komutanı Mazlum Abdi arasında bir anlaşma imzalandığı haberi geldi ve bu defa da umutlar yeşerdi.
10 Mart tarihinde imzalanan 8 maddelik anlaşmaya göre, Kürtler tüm hakları garanti altına alınmış eşit vatandaşlar olarak yeni Suriye devletinin parçası olmayı kabul ediyorlar.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 11 Mart’taki iftarda yaptığı konuşmada, bu anlaşmaya atıfla, “Suriye’nin terörden arındırılmasına yönelik her türlü çabayı doğru yönde atılmış bir adım olarak görüyoruz. Tüm varılan mutabakatın uygulanması Suriye’nin güvenliğine ve huzuruna hizmet edecektir. Bunun da kazananı Suriyeli kardeşlerimizin tamamı olacaktır” dedi.
Şam ile SDG/YPG arasında böyle bir anlaşma imzalanması, ülke birliğini sağlamak için farklı kesimlerin ortak noktalarda buluşmaları açısından tabii ki olumludur.
Öte yandan, imzalanan metin, yarın uygulamaya geçecek bir anlaşma değil, genel çerçeveyi ve ilkeleri içeren bir belgedir.
Taraflar ayrıntıları önümüzdeki aylar içinde müzakere edecekler ve 8’inci maddede de belirtildiği üzere yıl sonuna kadar uygulamaya geçecekler.
Bu anlaşmanın ne olup ne olmadığını, Mazlum Abdi, Londra merkezli Suudi yayın organı Al Majalla dergisinin yöneticisi İbrahim Hamidi’ye verdiği röportajda açık açık anlatmış. (Merak edenler için tam röportajın İngilizce bağlantısı burada.)

Uzunca bir röportaj olmuş, ayıkladım, Mazlum Abdi’nin söylediklerinin temel unsurlarını, kendi ağzından, aşağıda aktarıyorum:
1) Suriye’nin toprak bütünlüğü, birleşik bir ordunun kurulması, tek bir kurumsal çerçeve, tek bir başkent ve tek bir bayrak olgularının temel egemenlik meseleleri olduğunu kabul ediyoruz ama bu konularda “uygulama mekanizmaları, zaman çizelgeleri ve lojistik hususlar” başta olmak üzere pek çok ayrıntı henüz çözüme........

© yetkinreport.com