menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

İki değerli insanın ardından: Altan Öymen ve Süreyya Serdengeçti

80 0
27.07.2025

Altan Öymen ve Süreyya Serdengeçti Türkiye’nin ekonomik ve sosyal dönüşümünde, perde önü ve perde gerisinde önemli yer tutmuş, değerli insanlardı.

Altan Öymen’in 19 Temmuz’da vefat haberi ardından çok meslektaşı, arkadaşı yazdı. Ben özellikle biraz bekledim. Altan Abi’nin bana anlattığı, belki aktardığı demeliyim bazı bilgilerin vefatına duyulan hüzün dolu anma yazıları arasında kalmasını istemedim belki. Bir yandan da o bilgilerin başka nerelerden su yüzüne çıkacağını merak ediyordum.
Altan Abi için bugün yazmayı planlıyordum ki dün 26 Temmuz’da Fatih Özatay’dan bir telefon aldım.”Süreyya’yı az önce kaybettik” dedi; Süreyya Serdengeçti vefat etmişti. Çok hızlı gelişen bir lösemi türü, hastaneye yattığından bile haberim olmadan vefat haberi geldi, gerçekten çok üzüldüm.

Altan Abi’nin fazla bilinmeyen gizli dünyasında aktardıklarını birkaç paragraf sonraya bırakıp acısı taze olan Süreyya Serdengeçti’yle başlayacağım.
Süreyya Serdengeçti, Türkiye’nin ekonomik krizden çıkış döneminde, 2001-2006 arasında Merkez Bankası Başkanıydı. Görevi sona erdikten sonra, o sıralarda yeni parlamaya başlayan TOBB-ETÜ üniversitesinde dersler vermeye ve TOBB’un düşünce kuruluşu TEPAV’da İstikrar Enstitüsü’nun başına geçmişti. Kendisiyle birlikte TCMB Para Politikası Kurulu üyesi Fatih Özatay da TEPAV’a gelmişti. TEPAV’ın kurucu başkanı Güven Sak’ın girişimiyle birkaç haftada bir Mezzaluna’da öğle yemeğinde buluşup siyaset, ekonomi, tarih, yeni çıkan kitaplar filan konuşuyorduk. Dördümüzün de yolu ODTÜ’den geçmişti; frekansımız tutuyordu.
Bir gün, böyle sıcak bir yaz günü, yemekler bitmiş kahvelere sıra gelmişken Süreyya “Yahu” dedi, “Ne güzel oluyor bu sohbetler. Bunları çocuklara da anlatabilsek keşke”. Güven’in gözleri parladı, öyle bir dönemdi. “Yapalım” dedi. Fatih “Ben varım” dedi. Ben o sıralarda Bilkent Uluslararası İlişkilerdeki “Uluslararası İlişkiler ve Medya” dersleri vermeyi yeni bırakmıştım; tek neden usandıran YÖK bürokrasisiydi. “Bürokrasiyi üstlenirsen varım” dedim.

Benim Hürriyet Daily News gazetesinin başına geçmek için İstanbul’a gidişime dek, 2008-2010 yıllarında TOBB-ETÜ’de “Türkiye’nin Ekonomik ve Sosyal Dönüşümü” derslerimiz böyle başladı. Üçüncü ve dördüncü sınıflara ve yüksek lisans öğrencilerine açık seçmeli derste, amfide öğrencilerin karşısına dördümüz birlikte çıkıyorduk. Forum usulü serbest tartışmaydı. Kısa sürede öğrencilerin en sevdiği ders statüsüne yükseldi. Dersin ağır Abisinin Süreyya Serdengeçti olduğunu........

© yetkinreport.com