menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Bogota yalpası üzerine Hamas kınaması ve PKK’nın silah bırakma projesi

118 0
01.08.2025

Gelinen aşamada Filistin’de İsrail-Hamas ateşkesinden PKK’nın silah bırakıp siyasete entegrasyon projesine, Suriye’nin toprak bütünlüğüne dek Ortadoğu’daki sorunlar birbirine bağlantılı halde. Fotoğraf, MİT Başkanı Kalın ve Dışişleri Bakanı Fidan, Milli Savunma bakanı Güler’i ziyaretlerinden.

Birleşmiş Milletler bünyesinde 30 Haziran’da yayınlanan Filistin sorununa iki devletli çözüm bildirisinde Hamas’ın 7 Ekim 2023 saldırısında sivilleri öldürmesi, İsrail’inse o tarihten bu yana yürüttüğü askeri operasyonlar birlikte kınandı. Hem kınama hem de Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın “kurtuluş savaşçıları” olarak övdüğü Hamas’tan silahlarını Filistin Yönetimine teslim etmesinin istediği bildirideki asli imzacılardan birinin Türkiye olması medyada eleştirilere neden oldu.
Gerçi Türkiye, tam Hamas saldırısının olduğu gün, henüz İsrail vurmaya başlamadan önce Hamas saldırılarında sivillerin de öldürüldüğünü kınamıştı ama sonra İsrail saldırıları kadın, çocuk, hastane, okul demeden herkesi, her şeyi yakıp yıkmaya vardıkça Türkiye’nin tepki dozu yükselmişti.

Ama aynı günlerde muhalefet Türkiye’nin neden 15-16 Temmuz’da İsrail’e karşı daha sert tutum öngören Bogota Bildirisini neden imzalamadığını tartışıyordu. CHP lideri Özgür Özel, Erdoğan hükümetini ABD ve İsrail’i kızdırmamak için imza atmaktan çekindiğini öne sürdü.
Dışişleri Bakanlığının, BM Deniz Hukuku Sözleşmesine (UNCLOS) Türkiye taraf olmadığı, dolayısıyla Akdeniz’de Mısır ve Yunanistan’a açık vermemek için imza atmadığı gerekçesi, birkaç yandaş yorumcu dışında kimseyi ikna etmedi. Nitekim tepkiler üzerine Dışişleri bu defa, imzaların tamamlanması için 20 Eylül’e dek süre tanınan Bogota Bildirgesini (Türkçe kısaltmasıyla) BMDHS’ye atıfta bulunan 2’inci ve 3’üncü maddelerine şerh koyarak imzalayıverdi.
Zaten yıllardır uygulama buydu. Türk diplomatları önlerine imza gerektiren bir metin geldiğinde üç noktaya bakarlardı:
1- Ermeni soykırımı iddiasının kabulü,
2- Kıbrıs Rum Cumhuriyetinin tanınması,
3- UNCLOS üzerinden Akdeniz ve Ege’de egemenlik hakları.
Soru, bunun neden aynı gün yapılmadığı.
Neden, imzanın “Atmadım ama sor bakalım neden atmadım” deyip muhalefeti cehaletle suçladıktan sonra atılması.
Yalpa budur.........

© yetkinreport.com