menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Devletleri Parçalama Sanatı: Yeniden Çizilen Haritalar

16 1
04.10.2025

Tarihin çöplüğüne giden haritalar arasında emperyalist yönetimlerin Türkiye’yi bölüşme planlarını gösteren, gizli Sykes-Picot Anlaşması da vardı.

Haritalar sabit değildir. Tarih bize, hiçbir devletin ve sınırın ebedî olmadığını tekrar tekrar hatırlatır. Bazıları içten çürüyerek çöker, bazıları dış müdahalelerle parçalanır, bazıları da “demokrasi”, “özgürlük” ya da “insani müdahale” gibi parıltılı etiketler altında yeniden dizayn edilir.

Son otuz yılda yaşadıklarımız, bu “devletleri parçalama sanatı”nın ne kadar sofistike hâle geldiğini gösteriyor.

Irak üçe bölündü: Kürt kuzeyi, Şii güneyi ve Sünni batısı artık gevşek bağlarla tutulan üç farklı dünya. Libya, Kaddafi’nin devrilmesinden sonra Trablus ve Bingazi merkezli iki farklı yönetimin sahnesi oldu. Suriye’nin geleceği hâlâ belirsiz: kuzeyinde Kürt özerk bölgesi, güneyinde İran etkisi, batısında Rus nüfuzu, ortasında Esad rejiminin kalıntılarıyla parçalanmış bir yapı. Filistin zaten ikiye bölünmüş durumda: Gazze’de Hamas, Batı Şeria’da FKÖ hüküm sürüyor. Lübnan, mezheplerin ve milislerin çekişmesinde devletsiz bir devlet hâline geldi. Sudan ikiye bölündü; Somali haritadan neredeyse silindi.

Her biri, belli bir plan ve yöntemle uygulanan devlet mühendisliği operasyonlarının sonucudur. Artık ülkeler tanklarla değil, içeriden zayıflatılarak parçalanıyor. Önce etnik ve mezhepsel fay hatları kaşınıyor, ekonomik eşitsizlikler derinleştiriliyor, kurumlara olan güven aşındırılıyor.

Ardından bu zemin, “rejim değişikliği”, “insani müdahale” veya “öz yönetim hakkı” gibi kulağa hoş gelen söylemlerle meşrulaştırılıyor. Sonuç hep aynı: küçük, yönetilebilir, dışa bağımlı yapılar.

Ve bu sadece Ortadoğu’ya özgü değil.

Güney Asya’da 1947’de Britanya’nın çekilmesiyle Hindistan ve Pakistan doğdu. O bölünme milyonlarca insanın yerinden edilmesi ve 1 milyondan fazla kişinin ölümüyle sonuçlandı. 1971’de Pakistan bir kez daha parçalandı; doğusu Bangladeş adıyla bağımsız oldu. Keşmir sorunu hâlâ o bölünmenin tetiklediği fay hatlarının canlı olduğunu gösteriyor.

Kore Yarımadası’nda 1953’teki ateşkes, halkı, dili ve tarihi bir olan bir ulusu ikiye böldü. Kuzey ve Güney Kore hâlâ kalıcı bir barış anlaşmasına ulaşamadı. Doğu Timor, 1975’te Endonezya işgaliyle başlayan sürecin ardından 1999’da bağımsız oldu ama bugün hâlâ dış yardımlara bağımlı, kırılgan bir devlet.

Yugoslavya 1990’larda milliyetçilik ve dış müdahalenin........

© yetkinreport.com