menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Kitlesel HSK tayinleri ve adil yargılanma hakkının sistematik ihlali

25 78
30.06.2025

Hakim ve savcıların HSK kararıyla kitlesel tayini verimsizliğe, yargılamaların uzamasına ve adil yargılanma hakkının sistematik ihlaline neden oluyor.

Hâkimler ve Savcılar Kurulu (HSK) Birinci dairesi, 20 Haziran 2025 tarihinde adli yargıda 3 bin 698, idari yargıda 338 olmak üzere toplam 4 bin 36 hâkim ve savcıyı yeni illere tayin etti. Görev yapacağı mahkemeleri ise HSK daha sonra “müstemir (sürekli) yetki” kararları ile belirleyip ilan edecek.
HSK’nın her yıl benzer sayılarda hâkim ve savcıyı yeni görev yerlerine tayin ediyor. Hâkim ve savcıların kitlesel olarak tayin edilmesi yargı ve benzer kamu hizmetlerinde geleneksel bir rotasyon uygulaması. Yargı mensuplarının en az gelişmiş bölgeden başlayarak en gelişmiş olanına tayin edilirken, buna paralel olarak kariyerlerinde ilerlerler.

Haberlerde tayinlerin “verimliliği artırma ve yargı hizmetlerini daha etkin yürütme amacı taşıdığı değerlendiriliyor” denilse de gerçek bunun tam tersi! Gümünüz şartlarına uygun olmayan bu geleneksel uygulama, verimlilik yerine verimsizliğe, yargılamaların lüzumsuz uzamasına ve daha da önemlisi adil yargılanma hakkının sistematik olarak ihlaline neden olmakta.

Rutin kitlesel tayin kararları ile HSK, binlerce hâkimi, bakmakta oldukları on binlerce davayı yarım bıraktırarak, başka bir ildeki mahkemeye tayin ediyor. Tayin edilenler diğer yerlerdeki hâkimlerin yerine geçerken, bıraktıkları yerlere yenileri geliyor. Yeni gelenler öncesini bilmedikleri yargılaması yarım kalmış davaları giden hâkimin bıraktığı yerden devam ettirmeye çalışıyor.
Bu durumun verimli olmadığını anlatmaya gerek yok. Bunun yargılamaların ciddi olarak uzamasına neden olduğunu ise herkes biliyor. Üstelik çocuklar bile bunu kolayca öngörebilir.
Bir insanı, elindeki işi bitirmeden başka bir işe göndermenin kaynak israfına, işlerin aksamasına ve ciddi verimsizliğe neden olan bir sakatlık olduğunu, başta yönetim bilimciler olmak üzere hemen herkes ezbere bilebilir.

Bu sakatlığın olumsuz etkilerini telafi etmek için canla başla çalışan hâkimler, yargılamanın en kilit kişisinin yani hâkimin değişmesinin yarattığı gecikmeyi en aza indirmek için de pratik çözüm yolları geliştirmiştir. Günümüzdeki çürümüş bilirkişilik uygulamaları bu sebeple kemikleşmiştir.
Hakkını arayana vatandaşın derdini ilk elden gören, onlarla muhatap olan, geciken davalarının bir an önce sonuçlanması için avukatların dilekçe baskısı altında kalan hâkimler, hemen her davada bilirkişiye başvurmak zorundalar. Bilirkişilere soru sormak yerine genel geçer olarak görev vermeleri, esasen bir özete de ihtiyaç duymaları, bilirkişilerin hâkim yerine geçmesine neden oluyor. Hâkimler de dosyaları özetleyen, teknik soruları cevaplayan bilirkişilerin tavsiyesine göre karar vermek durumunda kalıyorlar.
Bu durumda bilirkişi heyetlerine, nasıl rapor düzenleneceğini gösteren hukukçuların da dahil edilmesi zorunluluğu ortaya çıkıyor. İşte bu fiili zorunluluk nedeniyle hakimler bilirkişilerin daha etkili ve isabetli rapor düzenlemeleri için – kanunla yasaklanmasına rağmen – hukukçu bilirkişiler atıyorlar. Yargı idaresi bunu önleyemiyor, sahadaki sıkıntı ve zorluklar sıklıkla hukukçu bilirkişi atanması ihtiyacı doğuruyor, avukatlar bile bilirkişi olarak atanıyorlar.

Bu ise daha ciddi bir adil yargılama hakkı ihlaline, yargı yetkisinin fiili olarak bilirkişilere devredilmesine neden oluyor. Üstelik bu yöntemde bilirkişilikteki yolsuzluk ve çürüme, kestirme yoldan yargıya geçiyor. Bilirkişilerin rüşvet istediklerine, rüşveti paylaştıklarına dair çirkin söylentiler adliye koridorlarında yaygın olarak konuşuluyor.

Bir hâkimi elindeki işleri bitirmeden başka bir yere tayin etme uygulaması, en başta bir davaya açıldığı tarihte görev yapan hâkimin bakacağına (ve sonlandırması gerektiğine) dair doğal hâkim ilkesinin, hâkim değişikliğinin neden olduğu gecikmeler nedeniyle makul sürede yargılanma ilkesinin ve dolayısıyla adil yargılanma hakkının yaygın olarak ihlaline........

© yetkinreport.com