Kıbrıs ve ötesi: Ankara’nın diplomasi ve demokrasi imtihanı
Kıbrıs Rum hükümetinin 1 Temmuz’da başlayacak AB Dönem Başkanlığı, Temmuz’da öngörülen Beşli Görüşmede Türkiye’nin işini zorlaştırıyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan 16 Mayıs’ta Tiran’da yapılan Avrupa Siyasi Topluluğu görüşmeleri sırasında Kıbrıs Rum Cumhurbaşkanı Hristodulidis ile görüşürken görülüyor.
Dünya kamuoyunun dikkatini İsrail-İran geriliminin tırmanışı, Ukrayna’daki yıpratıcı savaş ve Çin-ABD arasındaki jeostratejik rekabet gibi büyük güç mücadelelerine çevirdiği bir dönemde, küresel gündemin gölgesinde kalan ancak bölgesel istikrar açısından son derece belirleyici bir diplomatik süreç sessizce ilerliyor: 17 Mart’ta Cenevre’de başlayan ve Temmuz ayında New York’ta sürdürülmesi planlanan gayri resmi Kıbrıs müzakereleri. Her ne kadar bu temaslardan kısa vadede kalıcı bir çözüm çıkması beklenmese de sürecin kendisi bile Doğu Akdeniz’in güvenlik mimarisi, enerji denklemleri ve Türkiye’nin dış politika pozisyonlanması açısından stratejik bir önem taşıyor.
Ancak, Türkiye’nin işi ise hiç de kolay değil. Zira 1 Temmuz itibarıyla Kıbrıs Rum yönetimi, Avrupa Birliği Dönem Başkanlığı’nı devralacak. Bu gelişme, müzakere sürecinde tarafsız bir zemin yaratılmasını daha da zorlaştırırken, Brüksel’in karar alma mekanizmalarındaki dengeyi Güney Kıbrıs lehine kaydırıyor. Nitekim Rum yönetimi, şimdiden Yunanistan ile Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki meşru çıkarlarını hedef alan hamlelere başladı. Özellikle Türkiye’nin Libya ile yaptığı deniz yetki alanları anlaşmasını sorgulayan açıklamaları ve Ankara’nın buna tepkisi önümüzdeki........
© yetkinreport.com
