Amerika Birleşik Devletleri 2012 yılından itibaren Barack Obama'nın başkanlık dönemi sırasında Çin Halk Cumhuriyeti'ni “bir numaralı ulusal tehdit” ilan ederek, bu ülkeyi Güney Çin Denizi'nde çevrelemek için harekete geçti. 2019 yılından itibaren NATO'nun Çin'in çevrelenmesinde kullanılmasına yönelik bir başka askeri girişime hız verildi. Bu esnada Çin, Güney Denizi'ndeki mercan kayalıklarını askeri üslere dönüştürüp genişleterek denizde bir “Çin Seddi” inşa etti. ABD uçak gemilerini batıracak kapasiteye sahip füzeler geliştirdi. Tarafların birbirlerine karşı askeri alanda üstünlük sağlamak için başvurdukları daha pek çok ayrıntıyı sayabiliriz. Ancak perde ticaret savaşından açılınca işler değişti. ABD Başkanı Donald Trump'ın 4 Mart'ta Çin Halk Cumhuriyeti'ne uygulanan gümrük vergilerini yüzde 20 oranında artırmasıyla taraflar arasında düello başladı. 2 Nisan'da yüzde 34'e, 8 Nisan'da yüzde 50'ye, 9 Nisan'da toplamda yüzde 104'e ve nihayetinde yüzde 145 oranına yükselen vergi duvarına Çin Halk Cumhuriyeti de her defasında benzer şekilde karşılık verdi. Pekin yönetimi 12 Nisan itibarıyla ABD'ye uygulanan vergileri yüzde 84'ten yüzde 125'e yükseltti. Donald Trump, ülkesinin Çin Halk Cumhuriyeti'nden 440 milyar dolarlık ithalat yapıp, ihracatının miktarının ise ancak 145 milyar doları bulduğunu herhalde tam da bu tarihte fark edebildi. Apple yani Iphone gibi tüketici toplulukları nezdinde son derece stratejik bir ürünün fiyatını Amerikalı tüketiciler için bir anda iki katı fiyatına çıkarmayı başarması, hiç şüphesiz seçmen nezdinde kendisini, hukuk alanında çiğnemeye çalıştığı pek çok yasanın yaratacağı etkiden daha büyük zarara sokacaktı.

TRUMP'IN YELKENLERİNİ İNDİREN FAKTÖR: IPHONE FİYATLARI
Bu nedenle Trump 12 Nisan günü akıllı telefonlar başta olmak üzere Çin'de ABD markaları tarafından üretilen yarı iletkenler, güneş pilleri, flash bellekler, hafıza kartları ve diğer veri depolama cihazlarını yeni gümrük vergisi uygulamasından muaf tutma kararı aldı. Iphone'ların fiyatlarının iki katına........

© Yeşilgiresun