Dünyaca Ünlü Piyanist Gülsin Onay Röportajı
Gülsin Hanım, Yeşilgiresun gazetesinin röportaj ricasını kırmadığınız için teşekkür ederiz. Gazetemiz yazarlarından Sayın Gürsel Ekmekçi’nin Can Akengin Bilgi Yurdu çatısı altında organize ettiği bu konserde yaşattığınız unutulmaz deneyim için tüm Giresunlu sanatseverler adına teşekkür ederim. Giresun ve Gülsin Onay… Turne takviminizde Ankara, İstanbul ve Antalya’nın ardından burada bulunmanızı açıkçası sürpriz olarak nitelendirebilirim. Sizi buraya getiren etken ne oldu, tabiri caizse hangi rüzgâr sizi buraya attı?
Nazik girişiniz ve bu röportaj fırsatı için ben teşekkür ederim. Yeşilgiresun gazetesine ve tüm okuyucularına selamlarımı iletiyorum.
Teşekkür ederim, bu güzel sözler için. Giresun’a gelmem aslında bir sürpriz değil, tam tersine uzun zamandır arzuladığım bir buluşmaydı. Turne takvimimde büyük şehirler sonrası Giresun’un yer alması, benim için müziği her köşeye, her insana ulaştırma misyonumun bir parçası. Sayın Gürsel Ekmekçi’nin daveti ve Can Akengin Bilgi Yurdu Derneğinin bu anlamlı organizasyonu, beni buraya getiren en büyük etken oldu. Karadeniz’in bu güzel şehrine, fındık kokulu sokaklarına ve sıcak insanlarına karşı her zaman bir sevgim vardı. Sosyal medyada da paylaştığım gibi, Giresun’un tarihi ve doğal güzellikleri beni her zaman büyülemiştir. Bu rüzgâr, belki de Karadeniz’in o değişken, ama her zaman davetkar havasıydı; bir anda güneş açan, bir anda yağmur yağan, ama her haliyle insanı kucaklayan bir rüzgâr. İstanbul’un Süreyya Operası’ndaki açılış konseri, Antalya’daki Grieg konçertosu ve Ankara’daki Erimtan Müzesi resitali sonrası, Giresun’un samimi atmosferi tam da ihtiyacım olan bir mola ve yeni bir ilham kaynağı oldu. Müzik, sınır tanımaz; büyük salonlardan küçük kasabalara kadar her yerde aynı coşkuyu taşır. Giresun da bu coşkuyu bana fazlasıyla verdi.
Giresun’un tarihine olan ilgim, bir ziyaretçinin merakından öte, ülkemizin zengin kültürel mirasına duyduğum derin saygıdan geliyor. Sosyal medyada paylaştığım gibi, Giresun Kalesi’ni ziyaret etmek benim için unutulmaz bir deneyimdi. Antik kaynaklarda “Bronz Duvarlı Kale” olarak anılan bu yapı, M.Ö. 2. yüzyılda Pontus Kralı I. Farnakes tarafından yaptırılmış ve Bizans ile Osmanlı dönemlerinde onarımlar görmüş. Kale tepesinden Karadeniz’in mavi sularını, yeşil dağları ve şehrin panoramasını izlemek, adeta tarihin sayfalarında yürümek gibi. Giresun’un antik adı Choerades veya Pharnacia’ydı; Romalılar döneminde Kerasous veya Cerasus olarak biliniyordu ve hatta kirazın (cherry) adının buradan geldiği söylenir. Şehrin tarihi, Yunan kolonilerinden başlayarak Roma, Bizans, Pontus ve Osmanlı İmparatorlukları’na uzanıyor – Kolhlar, Mossinoklar, Skytler gibi pek çok kavime ev sahipliği yapmış. Giresun Adası ise mitolojinin kapısı:........





















Toi Staff
Gideon Levy
Tarik Cyril Amar
Stefano Lusa
Mort Laitner
Robert Sarner
Mark Travers Ph.d
Andrew Silow-Carroll
Constantin Von Hoffmeister
Ellen Ginsberg Simon