Hiç düşündünüz mü, "rakamlar sadece sayıdan ibaret mi?" diye.

Havalar sıcak. Transfer mevsimi yakıp yıkıyor.

Takımlara oyuncular gelip gidiyor.

Yeni transferler forma numaralarını seçiyor. Eskilerden değişime giden oluyor.

Yaşı 30’un üstündeki gençler hatırlar. Eskiden farklı idi.

Kaleci 1 numaralı formayı giyer, sağ bekten başlayarak sıra ile giderdi.

9 numaralı forma özeldi. Santrfor sırtına geçirirdi.

Aslında sadece bir rakam gibi görülse de, sayılara farklı anlamlar yüklenir. Mesela 13 uğursuzdur! Çoğu otelde 13’ncü kat yoktur. 12’den sonra 14’e geçer!

Herkes bunu iyi seçer!..

Çoğu yolcu uçakta, 13 numaralı koltuğa oturmak istemez.

Bunun tersi yok mu?

Çok. Bazı inançlara göre 33 uğurludur. Ya da 99.

7 çekici, 9 itici bulunur. 47 ise ters gelir denilir...

Bir sürü yaklaşımlar var böyle.

Buradan hareket ile şöyle bir analiz yapayım dedim.

0’dan 100’e kadar sırtına forma numarası geçirme hakkı olan futbolcuların yaklaşımı nasıl?

Bu konuda Beşiktaş ve 9 öne çıkıyor.

Hem de, öyle böyle değil.

Biraz geriye gidelim. Stavrum ve Fazlı... Eski takımlarında attıkları gollerle öne çıktılar. Kartal havada kaptı!

Ee golcüler ya, 9 numarayı giydiler. Geldikleri gibi gittiler...
İkisi de, gol orucundan çıkamadılar.

Pancu. Rumen oyuncu da aynı numaralı formayı tercih etti. Hala hafızalarda. Ama attığı gollerle değil. Kadıköy’de Fenerbahçe derbisinde kaleye geçtiği derbi ile.

Ardı arkası gelmedi...

Gökhan Güleç. Uçtu, kaçtı derken o da 9’un hışmına uğradı. Golsüz kaldı.

Ertuğrul Sağlam da aynı formayı giydi. Santrfor başladığı sezonu, stopere devşirmiş olarak........

© Yeniçağ