menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Asıl tehdit ortak aklı kaybetmedir

18 2
10.05.2025

Güçlü devletlerin dış müdahaleleri, iç siyasetteki kamplaşmalarla birleşince toplumlar kolayca yönlendirilebilir hale geliyor. Türkiye’de ise siyaset, kutuplaşmadan beslenirken; radikal unsurlar bu zeminden istifade ediyor. Oysa çıkış yolu, korkuları büyütmek değil; cesareti ve aklı kuşanmak.

Dünya nüfusu artıyor, kaynaklar ise sınırlı. Ticaret küresel ölçekte artık istikrarsızlıkla iç içe. Bu istikrarsızlıklar sistemin arızası değil, bir stratejisi haline geldi. Güçlü devletler, krizleri araçsallaştırıyor.

Fakat bazı devletler için bu krizler bir fırsat. Hatta bir politika biçimi. Nasıl mı? Bölgesel çatışmalar kaşınıyor, yerel sorunlar büyütülüp savaşa dönüştürülüyor. Çünkü en hâkim olduğun alana hâkim olmak için en etkili yol, başka coğrafyalarda istikrarsızlık yaratmak. Güçlü devletler için sorunları başka topraklarda yönetmek hiç bu kadar kolay olmamıştı. Savaş, doğrudan artık kendi sınırlarında değil; başkalarının sınırlarında. Yıkım başka yerde, güvenlik kendi evinde.

Eskiden darbeler vardı. Artık daha sofistike yöntemlerle iç siyasete müdahale ediliyor. Güvenlik kuşkuları yaratılıyor. Toplumların korkuları kaşınıyor. Demokrasi, askıya alınmasa bile sürekli bir “acil durum rejimi” altında tutuluyor. Ve bu kuşkularla beslenen siyasetçiler için kalkınmak, planlamak, üretmek gibi zor işlerdense, korkular yaratmak, düşman göstermek daha kolay, daha kazançlı.

Dünya, serbest bir pazar olmaktan çıkıyor; kontrollü bir sömürü düzenine doğru koşuyor.

Güçlü devletler, yalnızca dış politika araçlarıyla değil, ekonomiden toplumsal yapıya, medyadan eğitim politikalarına kadar başka ülkelerin iç pazarlarını bile dizayn ediyor.

Siyasi rekabetin yerini güvenlik paranoyası alıyor. Hiçbir söz, bu rekabetin bir tarafı olmadan anlaşılmıyor. Tarafsızlık ya hainlik sayılıyor ya da zayıflık. Farklı düşünmek bile artık bir güvenlik meselesi gibi görülüyor. Böylece herkesin kendi olarak hareket etme........

© Yeniçağ