menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

OVP’nin satır aralarındaki gerçekler

35 24
13.09.2025

Türkiye’nin önümüzdeki dört yılına yön verecek Orta Vadeli Program (OVP) açıklandı. Rakamlar kuru birer tablo olarak sunulsa da, aslında hepimizin cebine, yaşam standardına ve gelecek beklentilerine doğrudan dokunuyor. Gelin bu verileri satır satır okuyup, sade bir dille ne anlama geldiğini birlikte değerlendirelim.

Vergi yükünün tırmanışı

OVP’ye göre 2025-2028 döneminde vatandaşlardan tahsil edilecek toplam vergi tutarı 58 trilyon 843 milyar lira olacak. Bu, akıl almaz büyüklükte bir rakam. Aynı dönemde milli gelir artışı c,1 olarak öngörülürken, ödeyeceğimiz vergiler p,4 artacak. Yani milli gelirden daha hızlı büyüyen bir vergi yükü ile karşı karşıyayız. Bu, halkın refahından ziyade devletin tahsilat kapasitesinin büyüdüğünün bir göstergesi.

Kısacası önümüzde “bol vergili günler” var. Gelir artışınız sınırlı olsa bile, vergi yükünüz her yıl katlanarak artacak. Ozan Bingöl’ün ifadesiyle, “nasıl hazırlanılır bilinmez” ama bu yükün altına giren hep biz olacağız.

Vergide adalet söylemi

Hükümet OVP sunumunda sürekli “vergide adalet” vurgusu yaptı. Ancak daha geçen hafta elektronik ortamda verilen beyannameler için damga vergisine P zam yapıldı. Yani adalet vurgusu yapılırken, en temel ve çağ dışı kalması gereken vergilerden biri katlanarak artırıldı. Dahası bu zamlı tutarlar 2026 başında yeniden değerleme oranıyla bir kez daha artırılacak.

Bu tablo bize şunu söylüyor: Vergi politikaları bir yandan modernleşme ve adalet vaat ederken, diğer yandan vatandaşa daha fazla yük bindirmeyi sürdürüyor. Bu........

© Yeniçağ