Küçük işletmeler çöküyor büyük sermaye korunuyor
Türkiye’de sokakları gezen herkes aynı manzarayla karşılaşıyor: Kepenkler birer birer kapanıyor. Yıllardır ayakta kalmaya çalışan küçük esnaf, artık borçlarını ödeyemiyor, vergi yükü altında eziliyor. Piyasada yaprak kımıldamıyor ama iktidarın kapıyı çaldığı her seferde esnafa yeni bir zam ya da yeni bir vergi yükümlülüğü çıkıyor.
Yılbaşında damga vergisine C,93 zam yapılmıştı. Esnaf hâlâ bu artışın şokunu atlatamadan şimdi de P’lik ek zam geldi. Beyannamelerde ödenen damga vergisi artık tek başına ciddi bir maliyet unsuru haline geldi. Küçük işletmelerin kasasına girmeden devlete giden bu paralar, zaten borçla dönen çarkı iyice kilitliyor.
Yapılandırma beklerken gelen yeni yükler
Esnaf ve küçük işletmeler, bu sıkışıklığın içinde nefes aldıracak bir yapılandırma bekliyordu. Yıllardır olduğu gibi borçların ötelenmesi ya da daha düşük faizle taksitlendirilmesi, piyasa için küçük de olsa bir can simidi olacaktı. Ancak beklenen olmadı. Tam tersine, iktidar yeni maliyet kalemleriyle esnafın kapısını çaldı.
Nüfusu 30 bini aşan yerlerde “basit usul” kaldırıldı. Bu düzenleme ilk bakışta sıradan bir vergi değişikliği gibi görünse de etkisi büyük oldu. Taksici, tamirci, berber, lokantacı, bakkal, kuyumcu… Yani şehrin nabzını tutan en küçük işletmeler bile artık “gerçek usulde” vergiye tabi olacak.
Gerçek usule geçmek demek, gelir vergisi, stopaj, geçici vergi gibi ağır yüklerin altına girmek demek. Basit usulde yılda birkaç bin lira vergi ödeyen esnaf, bundan sonra çok daha yüksek rakamlarla karşılaşacak. Kârı azalan, borcu artan küçük işletmelerin ayakta kalma şansı da böylece........
© Yeniçağ
