Derinleşen yapısal sorunlar ve belirsizlik
Adalet ve Kalkınma Partisi’nin (AKP) 22 yıla yaklaşan iktidarında Türkiye ekonomisinde birçok dalgalanma yaşandı. Ancak özellikle son yıllarda uygulanan ekonomi politikaları, kısa vadeli kazanımlara odaklanırken uzun vadeli yapısal sorunların derinleşmesine neden oldu. 2025 Mayıs itibarıyla yayımlanan ekonomik veriler, bu eksiklikleri açıkça gözler önüne seriyor.
1. Fiyat İstikrarında başarısızlık ve enflasyon sarmalı
IMF’nin son raporuna göre Türkiye, G20 ülkeleri arasında 2025 yılında en yüksek enflasyon oranına sahip ülke konumunda. Yıl sonu tüketici enflasyonu beklentisi 1’in üzerinde. Ücret artışları, yönetilen fiyatlardaki sert ayarlamalar ve kur geçişkenliği, bu oranı 3’lerin üzerine taşıyabilir. Yıllardır süren yanlış para politikaları, ısrarla düşük faiz uygulamaları ve sonrasında yapılan ani faiz artışları, enflasyonun kontrol altına alınmasını engelledi. MB’nin sık sık yön değiştiren politikaları ise yatırımcı güvenini zedeledi.
2. Dış denge bozulması ve rezerv erimesi
2025 Şubat itibarıyla 12 aylık cari açık 12,8 milyar dolara ulaşmış durumda. Sermaye girişleri ise yetersiz. Net hata noksan kaleminin negatif seyretmesi ve rezervlerde 2,9 milyar dolarlık azalma, ekonominin dış şoklara karşı kırılganlığını artırıyor. Swaplar hariç net rezervlerin -51,8 milyar dolara kadar gerilemesi, AKP iktidarının döviz rezervlerini uzun vadeli değil kısa vadeli çözümlerle yönetmeye çalıştığını gösteriyor. Bu durum, geçmişte sıkça eleştirilen “yüksek riskli kısa vadeli sıcak para” politikalarının sürdüğüne işaret ediyor.
3. Bütçe disiplini kaybı ve faiz yükü
2025 Mart ayı itibarıyla........
© Yeniçağ
