Sıraç Kültürü ve Anşa Bacılılar
Bazı topluluklar yaşadıkları coğrafyada farklı adlarla adlandırılmışlardır.
Oğuz Türklerinin 24 boyundan birisi olan ve Yıldız Han'a bağlı Oğuz ordusunun en kalabalık, en güçlü, en savaşçı kanadını oluşturan Bozoklar’dan Beydili kabilesinin Türkmen aşireti olup Tokat, Sivas, Yozgat, Çorum, Amasya bölgesinde yaşayan; Alevî-Bektâşî Türkmen Şeyhi olup, Hacı Bektaş Velî'nin Alevî-Bektâşî tarikatına mensup alimlerinden Hubyar Sultan yolunu yürüten topluluklara genel olarak “Sıraç” denilmiştir.
Sıraç, sözcük olarak Farsça olup; ışık, nur, kandil, çerağ anlamına gelmektedir. Sıraçlar ise Işık saçan, nur saçan topluluk olarak adlandırılmaktadır. Sıraçların yaşadığı bölgelerde Sıraçların ser verip sır vermeyen topluluklar olması nedeniyle sıraç isminin bu topluluklara güven ve sırrını aç, sır aç denilerek oluştuğu da ileri sürülmektedir.
Sıraç, sözcük olarak Farsça olup, Kuran-ı Kerim’de Azhab, Furkan, Nuh ve Nebe Sûrelerinde “siracen” olarak geçmekte ve ışık, nur, kandil, çerağ anlamına gelmektedir. Sıraçlar ise ışık saçan, nur saçan topluluk olarak adlandırılmaktadır. Sıraçların yaşadığı bölgelerde Sıraçların ser verip sır vermeyen topluluklar olması nedeniyle sıraç isminin bu topluluklara güven ve sırrını aç, sır aç denilerek oluştuğu da ileri sürülmektedir.
1200’lü yıllarda Anadolu’ya gelip yerleşen Beydili Aşireti ve ona bağlı oymaklar, Osmanlı Devleti’nde zorunlu iskâna tabi tutulmaları üzerine, zorunlu iskâna uymak istemeyen bazı Beydili oymakları yerleştirildikleri bölgelerden kaçarak farklı yerlere dağılmışlardır. Hubyar Sultan da Celali isyanları sırasında Tokat ili Almus ilçesine ailesi ile birlikte gelerek Erkilet isimli köye yerleşmiş, köyde sinek çok olduğu için terk edip Tekeli Yaylasına çıkarak burada kendi adıyla anılan Alevî Türkmen ocağı olan Hubyar Ocağını ve Hubyar köyünü kurmuştur. Halen türbesi Hubyar köyündedir.
Hubyâr Sultan ve Hubyâr Ocağı’nın Alevi-Bektaşî geleneği içinde önemli bir yeri vardır. Çünkü Hubyâr Ocağı, Ahmed Yesevî geleneğini Anadolu’da temsil eden ana ocaklardan birisidir. Sıraçlar Horasan üzerinden Anadolu’ya gelmiş ve Anadolu’yu yurt edinmişlerdir. Anadolu’nun ve Rumeli’nin Türkmen muhitlerinde geniş bir yayılma alanı bulunan Bektaşî tarikatı, köklerini Ahmed Yesevî geleneğine bağlamaktadır.
Sivas ve Tokat bölgelerindeki Beydili boyuna mensup Sıraç Alevileri yaşam tarzları ve inanç biçimleri ile Orta Çağ’ın iki önemli tarikatı olan Bektaşî ve Yesevî’liğin izlerini her anlamda benimsemekte ve devam ettirmektedirler. Sıraç Alevilerinde özellikle Bektaşîlik ve Yesevîliğin izlerinin görülmesinin nedeni gönül ve zihin dünyalarını yabancı etki karşısında çok iyi korumayı başarabilmiş olmalarından kaynaklanmaktadır.
Anşa Bacılılar, Zile’nin Acısu köyünde yaşamış olan Anşa Bacı adındaki karizmatik lidere nispetle bu adla anılmaktadır.
Anşa Bacılılar, kendi ocak........
© Yeniçağ
