menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Sosyal medyada sanal kimliklerin psikolojik ve sosyolojik etkileri

29 0
30.07.2024

Milyonlarca insan günlük yaşamlarının önemli bir kısmını sosyal medya platformlarında geçiriyor.

Dijital evrende bireylerin kimlikleri genellikle gerçek hayatta olduklarından farklı olabiliyor.

Peki, sanal kimliklerin oluşturulması psikolojik ve sosyolojik olarak insanları nasıl etkiliyor?

Sanal Kimlik Nedir?

Sanal kimlik bir bireyin dijital ortamda oluşturduğu, çoğu zaman gerçek hayattaki kimliğinden farklı olan kişiliktir. Sosyal medya profillerinde, forumlarda, bloglarda ve diğer çevrimiçi platformlarda sergilenir. İnsanlar sanal kimliklerini çeşitli yollarla oluşturur ve geliştirirler.

Profil fotoğrafları, biyografiler, paylaşımlar, beğeniler ve yorumlar kişinin sanal kimliğini şekillendirir.

Sanal Kimliğin Psikolojik Etkileri

1. Özgüven ve Kendilik Algısı:

Hepimiz sosyal medyada hayatlarımızın en güzel anlarını paylaşmayı severiz. Başarılı olduğumuz, mutlu olduğumuz, güzel göründüğümüz o anları yakalayıp sanal dünyada sergilemek, içimizdeki o minik çocuğun 'bakın ne kadar iyiyim!' diye haykırması gibidir. Paylaşımlar bazen kendimizi daha iyi hissetmemizi sağlar ve özgüvenimizi yükseltir.

Ancak bu parlayan dünyanın bir de gölgesi var. Sürekli mükemmel görünmeye çalışan paylaşımlar gerçek hayattaki eksikliklerimizi daha belirgin hale getirebilir. Kendimizi başkalarıyla kıyaslarken, onların hayatlarının sadece en güzel karelerini gördüğümüzü unuturuz. Bu da içimizde bir boşluk, bir eksiklik hissi yaratabilir.

Aslında sosyal medya bir yandan özgüvenimizi artırırken, diğer yandan da gerçek dışı beklentiler oluşturarak bizi kendimizle barışmaktan alıkoyabilir. Önemli olan bu sanal dünyanın sadece hayatımızın bir parçası olduğunu hatırlamak ve kendimizi olduğu gibi kabul etmektir.

2. Kimlik Kargaşası:

Sanal dünyada bambaşka bir benlik yaratmak bazen kendimizi iki ayrı insanmış gibi hissetmemize neden oluyor. Bir yandan çevrimiçi ortamda istediğimiz gibi olabiliyor, istediğimiz kimliği deneyebiliyoruz. Ama diğer yandan gerçek hayatta, o sanal benliğe uymaya çalışırken zorlanabiliyoruz.

Bu durum özellikle gençlerin kimliğini keşfetmeye çalıştığı yıllarda daha da karışık bir hal alabiliyor. Kendimizi iki farklı dünya arasında sıkışmış hissetmek kimliğimizle ilgili kafa karışıklığına yol açabiliyor.

3. Bağımlılık ve Sosyal Onay Arayışı:

Sosyal medya tıpkı bir ayna gibi karşımıza tutuyor bizi. Her beğeni, her yorum, bir alkış........

© Yeniçağ


Get it on Google Play