Devleti ve milleti öz kimliğine kavuşturmak!
Atatürk ve Ahmet Vefik Paşa'nın yaşadığı iki olayı, Prof. Dr. Ramazan Özey, www. ulkucu.org'da "Devleti Öz Kimliğine Kavuşturmak" başlığı altında gündeme getirdi:
Ahmet Refik Paşa, Bursa Valisi iken kaymakamları teftişe ve halkla münasebetler kurarak dertlerini dinlemeye çıkar. İnegöl'e gelir. Paşa, şehrin dışında karşılanır. Gelip şehrin ortasında koyu gölgeli bir çınarın gölgesinde sandalyeler üzerine otururlar.
Paşa, iri kıyım, altın köstekli ve bacak bacak üstüne atıp keyfince tam karşısında oturan şahsa sorar:
-Beyefendi siz kimsiniz? Hangi millettensiniz?
-Ben, şehir eşrafından Kiremitçiyan Oğullarından zeytin tüccarı Bogosum, Paşa Hazretleri.
Paşa, sağında oturan şahsa döner:
-Ya siz beyefendi?
-Ben, İnegöl eşrafından Pastırmacıyan Oğullarından zeytinyağı tüccarı Artinim, Paşa Hazretleri.
Paşa, solunda oturak şahsa döner:
-Siz beyefendi?
-Ben Paşa Hazretleri, şehir eşrafından Kasapyan Oğullarından koyun ve sığır tüccarı Popopalas'ım...
Bu sırada Paşanın gözü, arkalarda kırık bir iskemlenin üstünde oturan üstü başı dökülen, saçı sakalı birbirine karışmış bir ihtiyara ilişir. Parmağını uzatarak sorar:
-Ya siz babacığım, siz hangi millettensiniz?
İhtiyar, bir Paşa, bir Vali tarafından kendisine sual sorulacağını hiç ümit etmediğinden, sualin kendisine değil etrafında bulunanlardan birine sorulduğunu zannederek etrafına........
© Yeniçağ
