menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

“Türk-Kürt-Arap ittifakı”nın meşruiyeti var mı?

236 30
thursday

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, meşruiyet tartışmalarının gölgesinde ve CHP grubunun katılmadığı Meclis’in açılışında egemenliğin kaynağının millet iradesi olduğunu söyledi ve vesayet odaklarıyla mücadele ederek bugünlere geldiklerini anlattı.

Yalnız, Erdoğan’ın kastettiği millet iradesi, üçlü millet anlayışına dayanıyor!

Erdoğan, “Türk-Kürt-Arap kardeşliği” söylemini bu defa devletin kuruluş felsefesini değiştirecek bir aşamaya taşıdı ve Alparslan’ın, Fatih’in ordularında ve Çanakkale’de Türklerin, Kürtlerin ve Arapların yan yana savaştığı iddiasını yeniledikten sonra “Türk-Kürt-Arap ittifakı” dedi.

Tabii bunun için mevcut Anayasa’nın ortadan kaldırılıp yerine yeni bir Anayasa yapılması gerektiği için, “Yeni Anayasa” yapmak hedefini tekrarladı.

Erdoğan daha önce de “Milletin çeşitliliğine dayanan yeni bir Anayasa” hedefinden sık sık söz etmişti.

Madem Erdoğan “tekrarda fayda vardır” diye, görüşlerini her fırsatta tekrarlıyor. Bize de kendi tespitlerimizi hatırlatmak düşüyor...

***

Gerçi Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mehmet Uçum, “Yeni Anayasa”da ilk 3 maddenin değişmeyeceğini ve yüzde 50 1 şartının korunacağını açıklamıştı ama “Türk-Kürt-Arap İttifakı” oluşturabilmek için mevcut devleti yıkıp yenisini kurmak gerekir. Bu da ilk dört maddeyi değiştirmeden mümkün değildir.

Uçum, gerçek düşüncelerini 30 Aralık 2015 tarihli yazısında açıklamış ve şöyle demişti:

"1924''le birlikte Kuruluş Felsefesi''ne geçildi ve bu Kuruluş Felsefesi -- dışlayıcı ve baskıcı -- ulus yaklaşımı üzerine kuruldu. Bu........

© Yeniçağ