menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

“Dahili ve harici odaklar” kim?

220 1
31.10.2025

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi Sergi Salonu'nda düzenlenen 29 Ekim Özel Programı'ndaki konuşmasında, “Şu noktayı da her zaman hatırımızda tutmamız gerekiyor. Türkiye Cumhuriyeti devamlılık ilkesine dayalı kadim devlet geleneğimizin en son halkasıdır. Bundan 102 sene evvel ilan edilen Cumhuriyetimiz, 'Hâkimiyet kayıtsız şartsız milletindir' ilkesiyle de aynı zamanda millî iradenin şahlanışıdır. Türkiye'yi ve Türk demokrasisini güçlendirme davamızda son 23 yıldır en önemli dayanağımız milletimizin sarsılmaz iradesidir. İnşallah bu irademiz sapa sağlam ayakta olduğu sürece, bu millet binlerce yıldır olduğu gibi birbiriyle muhabbetle kucaklaştığı müddetçe, Türkiye'nin kutlu yolculuğunun önünü kesebilecek hiçbir dâhili ve harici odak yoktur." dedi.

Bu sözler ve konuşmanın bütünü gayet güzel ama sorun şu ki, Erdoğan, bir taraftan “Türkiye’nin kutlu yolculuğu” derken, diğer taraftan, kuruluş felsefesine aykırı söylemlerde bulunuyor! Mesela Anayasa’nın 66’ncı maddesinde “Türk Devletine vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türktür.” denilirken, Erdoğan “Türk, Kürt, Arap ittifakı”ndan söz ediyor.

Erdoğan, yıllarca “Türk” yerine “Türkiyeli” denilmesini de savundu ama şimdi “Türk-Arap-Kürt” diyor.

***

Erdoğan’ın “üçlü millet” söylemleri, Cumhuriyetin getirdiği “tek millet” sistemine aykırı, fakat Osmanlı’nın kendi son yüzyılı içinde uygulamaya çalıştığı millet sistemine uygundur.

Bu........

© Yeniçağ