menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

‘Norm devlet’-‘Norm dışı devlet’ gerilimi ve yeni eşiğin anlamı

9 0
17.09.2025

2025 yazında TBMM’de “Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu” adıyla bir komisyon kuruldu ve art arda toplantılar yaptı. İktidar bunu “Terörsüz Türkiye” ismi ile çerçevelerken, muhalefet ve sivil aktörler usul-esas ve kapsam tartışmaları yürütüyor. Komisyonun adı, bileşimi ve gündemi, devletin güvenlik merkezli kurucu hafızasını tamamen terk etmese de müzakereyi kurumsallaştırma ihtiyacına kapı aralayan bir yaklaşımı gösteriyor. Sayın Abdullah Öcalan’ın görüşmelerini “norm devlet ile yaptım “diyerek “norm dışı ” devletin risklerini işaret etmesi son derece önemlidir. “Norm devlet” (hukuk/kurum) ile “Norm dışı” (güvenlik-bürokratik refleksler) arasındaki gerilimin aynı anda sistemin kendini yenileme eşiğine geldiğinin ifadesidir.

Bu eşikte iki risk belirgin: süreci yalnızca “silahsızlandırma/entegrasyon” dar hattına sıkıştırmak, iç politikada kriz anlarında dış cephe (Rojava) kartını kullanmak. İlki, toplumsal barışın hak-özgürlük temelli derinleşmesini sınırlar; ikincisi ise süreci kırılgan kılar.

Yüzyıllık cumhuriyet modernitesinin siyaset sahnesindeki okumalar bize göstermiştir ki; sistem arayışlarının, yeniden inşanın tek yolu demokratik siyaset yoludur. Barış ve demokratik toplumun yolu da demokratik siyasetten geçer.

MHP lideri Bahçeli’nin “PKK’nın kurucu lideri gelsin Meclis’te konuşsun” minvalindeki çıkışı, SDG/Şam mutabakatına uyulmaması hâlinde ortak müdahale imaları içeren sert bir dile evrildi. Bu zikzak; sahadaki uygulama tıkanmaları, milliyetçi tabanın konsolidasyonu, iktidar blokunun iç dengeleri ve ABD/AB-Şam-Moskova........

© Yeni Yaşam