menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Muhalefetin sorumluluğu

12 0
29.08.2025

Şimşek programı emekçileri daha da yoksullaştırarak, beslenme ve barınma gibi en temel ihtiyaçlarını bile karşılayamaz hale getirirken beklenen toplumsal tepki ortaya çıkmadı. Böylece AKP/saray iktidarı bir kez daha küçük bir azınlığın çıkarları için toplumun geniş kesimini sefalete iten politikalarını ciddi bir dirençle karşılaşmadan yaşama geçirebilmiş oldu!

2023 seçimlerinin ardından ekonominin başına getirilen Mehmet Şimşek’in hazırladığı Orta Vadeli Program (OVP), 2023 Eylül ayında açıklandığı zaman çöken ekonominin tüm faturasının emekçi halk kesimlerinin sırtına yıkılacağını görmüştük. İşçiyi, emekçiyi, emekliyi, küçük üreticiyi, çiftçiyi yoksullaştırmakla kalmayıp açlıkla karşı karşıya bırakacak, gelir ve servet eşitliğini daha da bozacak böyle bu programın -demokrasinin asgari düzeyde olduğu koşullarda bile- toplumsal dirençle karşılaşmadan yaşama geçirilebilmesi mümkün değildi. Toplumun geniş kesimleri için ekonomik ve sosyal yıkım anlamına gelen bu programın toplumsal dirençle karşılaşmaması ancak toplumun tamamen örgütsüz olmasıyla ve genel çıkarlarını savunan alternatif bir programı ortaya koyabilecek muhalefetin olmamasıyla mümkün olabilirdi.

Yerel seçimler nedeniyle Şimşek programı, 2024’ün ikinci yarısına kadar belirli sınırlılıklar içinde uygulandı. Ancak 2024’ün ikinci yarısından itibaren OVP’de belirlenen hedefler doğrultusunda çalışmalar hızlandı. Bu çerçevede emek maliyetlerinin (ücretlerin) ve sosyal harcamaların (sosyal güvenlik, sağlık, eğitim vb) baskı altına alınması, sermaye kesimine vergi istisnaları getirilirken halktan toplanan vergilerin (ÖTV, KDV vs) arttırılması, tüm yer altı ve yer üstü kaynakların sermayenin kullanımına sunulması ile kamu kaynaklarının teşvik adıyla sermayeye aktarılmasına ilişkin düzenlemeler ardı ardına gündeme gelmeye başladı.

Toplumun hemen tüm kesimlerini derinden etkileyecek bu düzenlemeler içinde en çok tepki çekmesi ve dirençle karşılanması beklenen kuşkusuz “ücretlerin baskı altına alınacak” olmasıydı. Zira ücretler, nüfus içinde sayısal ağırlığı en fazla olan, üretimden/hizmetten gelen gücü (grev) kullanarak kapitalist sistemin işleyişini aksatma potansiyeli bulunan, tarihsel olarak mücadele geleneği ve örgütlülüğü en güçlü kesimi oluşturan emekçilerin geçim........

© Yeni Yaşam