Barış ve hakikat dervişleri
Raa/Reya Heqî-Alevi yolunda, varoluş; nesnel âlem öncesi bir halde olup “kâinatın tohumu” olarak niteleyebileceğimiz bir Var’ın, kendinden doğuşla, birbiri üzerinden, aynı zamanda birbirleriyle bütünlük arz eden oluşlar ve âlemler silsilesi biçiminde tecellisi, nesnel âlemlerden itibaren de tekâmül bağlamında işleyen süreçler ve oluşlar bütünü olarak çözümlenmiştir. Hakikat; ilk Var ve kendisinden doğuşla mevcut olan Batın ve Zahir boyutların bütünlüğünü ifade eder. Bağlı olarak, inanç, bu bilme biçimi üzerine kuruludur.
İlk Öz’ün boyutları ve hallerinden ibaret olan bu oluşlar bütünü, Rıza ve İkrar üzerine kurulu olup bu hakikat üzerine işlemektedir… Yani holistik ve simbiyotik ilişkiler bütünüdürler. Bu durum insan toplumsallığını da kapsayan, eğer çiğnenmişse uğruna mücadele edilmesi gereken bir hakikattir.
Gerek Hakikat’in doğuşu, gerekse Âlemlerin tecellisi Aşk ile gerçekleşmiştir ki bu durum Rıza ve İkrar üzerine kurulu işleyiş biçimini mümkün kılmıştır. Rıza ve ikrar hali, yani Kâinatın üzerine kurulu olduğu işleyiş yasaları Yol’dur, bu Yol’un sahibi ise Ana’dır… Çünkü kâinat Hakikat’in dişil boyutudur, Ana’dır.
Bin bir sürekte yürümekte olan hakikat arayışçılarının menzili ise birdir. Rıza ve ikrar üzerine kurulu olan, ya da holistik ve simbiyotik bütünlüğün kendisi olan “Ana Hakikati” bu menzilin kendisi olmaktadır. Bu menzil bir rıza halidir, rıza hali de barış ve........
© Yeni Yaşam
